En Uzun Uçuş Sürekliliğine Sahip Drone Türleri

İspanya merkezli bir şirket olan Quaternium, kendine ait benzinli-elektrikli drone’un rekorunu 10 saat 14 dakikayla kırmayı başardı. Peki, hidrojen ve bataryalarla karşılaştırıldığında ortaya koyduğu performans nasıldı?

Drone’ların bu konudaki sürekliliği, son model “multikopter” enerji depolamasını ve güç aktarım mekanizması verimliliğini takip etmek için oldukça önemli. Bu alanda Quaternium da 2 içten yanmalı motor ve 16 litre 95 oktan benzin kullandığı elektrikli “quadcopter” ile (dört pervaneli robot helikopter) 10 saatlik barajı aşmayı başarıyor. Ancak asıl merak edilen, kurulumunun elektrikli ve hidrojenli seçeneklerle kıyaslandığında nasıl olduğu oluyor.

Drone’ların uçuş süreklilikleri

(MetaVista’nın sıvı hidrojen yakıtlı drone’u)

Batarya, hidrojen ve benzin-elektrik kıyaslamasına bakıldığında tahmin edilebileceği gibi bataryalar, süreklilik konusunda oldukça kötü. Hatta bu konudaki Guinness Dünya Rekoru da Türkiye’den çıkma. Sait Öksüz, 2015 yılında bataryalı drone’nu 1 saat 51 dakika 51 saniye hava tutarak rekor kırmayı başarmıştı. Tabii bu 10 saat barajı göz önüne alındığında çok da etkileyici durmuyor.

Üçlüdeki bir diğer seçenek olan hidrojen, uçuş sürekliliği konusunda daha uzun süreler vaat edebiliyor. Güney Kore merkezli MetaVista şirketi, Nisan 2019’da 6 litre sıvı hidrojen silindirli ve 800 W Intelligent Energy yakıt hücre güç modüllü drone’uyla 12 saat 7 dakika 5 saniyelik uçuş sürekliliği sağladı ve en uzun süreye ulaşmayı başardı.

Yani 6 litrelik sıvı hidrojen tankına sahip drone, 16 litrelik benzin tankına sahip drone’dan %20 daha fazla uçuş sürekliliği sunmayı başardı. Tabii bu, yakıt olarak sıvı hidrojen kullanmanın önünde hiçbir engel kalmadığı anlamına gelmiyor.

Sıvı hidrojen, sıvı oksijenle karıştırılarak on yıllarca roket yakıtı olarak kullanıldı. -252,9 derecede kaynaması sebebiyle oldukça soğuk tutulması gerekiyor. Kütlesine göre enerji yoğunluğu oldukça etkileyici olsa da hacim konusunda benzer bir durum yok. Dolayısıyla daha büyük tanklara ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca minik hidrojen moleküller, depolanmak istenen tankın moleküler yapısındaki boşluklardan dışarı sızma eğilimi de gösteriyor