Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı lise öğretmeni anlattı

Yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü.

Siyasetten spora, edebiyattan müziğe, Türkiye’nin tanınmış isimlerinin öğretmenleri, o isimlerin öğrencilik yıllarını anlattı.

O isimlerden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın lisedeki öğretmeni Semra Acar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasımpaşa’daki Piyalepaşa İlkokulu’ndan 1965’te, Fatih’teki bugün ismini taşıyan Anadolu imam hatip lisesinden 1973’te mezun oldu.

O dönemki ismi İstanbul İmam Hatip Lisesi olan okulda, Erdoğan’ın sanat tarihi öğretmeni Semra Acar’dı.

Şu an 82 yaşında olan Acar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğrencilik yıllarını anlattı.

“İYİ Kİ GİTMİŞİM”

Acar, 1970 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’ndeki misyonuna başladığında başı açık olduğu için buradaki öğretmenlerce yadırgandığını lakin kısa müddette meslektaşlarıyla kaynaştığını ve okulda sevildiğini söyledi.

Merve ve Ravza Kavakcı’nın annesi Gülhan Kavakcı’nın da birebir yıllarda okulda Almanca öğretmeni olduğunu belirten Acar, İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde çok hoş günler geçirdiğinin altını çizdi.

“İyi ki gitmişim.” dediği İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde dünya görüşünün değiştiğini tabir eden Acar, “Hamt, şükür ve kanaat hislerim esasen vardı ama daha da vurgulandı. Bölüşmeyi, paylaşmayı orada daha da pekiştirdik.” dedi.

Türkiye’nin çabucak her vilayetinden birçok yatılı öğrencisi bulunan okulun imkanlarının o periyot kısıtlı olduğunu ve kimi gereksinimlerin öğretmenlerce karşılandığını lisana getiren Acar, buna karşın İstanbul İmam Hatip Lisesi’nin belli standardı olan okullar ortasında yer aldığını kaydetti.

“HAYALİMİN ÇOK ÖTESİNDE OLAN ŞEYLERİ YAPTI EVLADIM”

Acar, haftanın üç günü okul menüsünde kapuska çıktığını, kendisinin de öğrencilerle birlikte tıpkı yemeği yediğini anlatarak, “Genelde onların masasına giderdim. Paylaştık, bölüştük ve orada birçok şey benim hayatıma hoşluklar kattı.” değerlendirmesini yaptı.

Yaklaşık 5 yıl vazife yaptığı okulda öğrencilere İslamiyet’in başlangıcından itibaren sanat yapıtlarını kapsayan eğitimler verdiğini, Selçuklu ve Osmanlı sanatını ziyadesiyle irdelediklerini aktaran Acar, şöyle devam etti:

“- Onun için benim bütün talebelerimin, bilhassa Cumhurbaşkanı’mızın Selçuklu, Osmanlı hayranlığını görüyorsunuz. Demek ki onun da çok ilgisi varmış ki birçok şeyde özdeşleştik.

– Benim yapamadıklarımı, hayalimin çok ötesinde olan şeyleri kıymetli evladım, Cumhurbaşkanı’mız tek tek yaptı. Orhun Yazıtları’na kadar gidip tadilatlar yaptırdı.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ÖĞRENCİLİĞİ

Acar, birçok öğrenci üzere lisede yatılı okuyan Erdoğan’ın başarılı ve farklı özelliklere sahip, okulunda iz bırakan bir öğrenci olduğunu lisana getirdi.

Erdoğan’ın okulda kendisinin mümessili olduğunu ve birçok ortak çalışmaya imza attıklarını söyleyen Acar, imam hatip okullarından uygun insanların yetiştiğini, çabucak hepsinin bir gaye ve vizyon ortaya koyduğunu belirtti.

O periyotta imam hatip okullarında okuyan çocukların maksatlarına giden yolda muvaffakiyete ulaşmak için gayret sarf ettiklerine dikkati çeken Acar, “Başarmak için gelen çocuklar. Hepsi geçmişte ve bugün devlette çok âlâ pozisyonlarda oldular. Çok çok başarılı oldular, doğal Cumhurbaşkanı’mızın öncülüğünde, yol göstericiliğinde. Örnek aldılar onu. İmam hatiplilerin muvaffakiyetlerini sahiden çok takdir ediyorum ve hepsini çok seviyorum.” diye konuştu.

Erdoğan’ın liderlik özelliğinin o yıllarda da görülebildiğinin altını çizen Acar, şunları kaydetti:

“- Beşerler başkan olarak doğmuyorlar, bu sonradan da olmuyor lakin Cumhurbaşkanı’mızda bir farklılık vardı. Gerçekten başkan olarak doğmuş bir evlattı. Sınıfında da okulda da bütün öğretmen arkadaşlarımızın görüşü bu biçimdeydi. Bir defa sınıf lideriydi, bir sefer fecî spor yapıyor.

– Teneffüslerde, fırsatını bulduğu an spor yapıyordu, hala de yapıyor. Ortada start vuruşu yaptığını, basketbol oynadığını görüyorum, hoşuma gidiyor, kendisine yakışıyor.

– Hitabeti fevkalade, bir de münazara ve edebiyat kolu lideriydi. Sık sık öbür okullarla münazaralar yapıldı. Şahsî olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mız hep birinci geldi, okula kupalar, mükafatlar getirdi.

– Onun şahsında okul onore oldu. Arkadaşlarıyla çok uygun geçiniyordu, öğretmenlerine çok büyük hürmet gösteriyordu. 50 sene sonra dahi öğretmenlerini ahde vefayla konutlarımızdan aldı, konutlarımıza bıraktı.

– Dolmabahçe Sarayı, Adile Sultan, daha farklı yerlerde tekraren ağırladı. Hürmette kusur etmeden hepimizi taltif etti, memnun oldu, bizleri memnun etti. Allah ondan razı olsun.”

ÖĞRETMENİ OLMAKTAN GURUR DUYUYOR

Acar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve konuşmalarını daima takip ettiğini, onun için daima fetih duası okuduğunu söyleyerek, Erdoğan’ın öğretmeni olmaktan gurur ve memnunluk duyduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muvaffakiyetlerinin Türkiye’nin başarısı olduğunu kaydeden Acar, “Şu an Türkiye’nin durumunu görüyoruz. Muasır devletler düzeyine her alanda geçtik.” tabirlerini kullandı.

Acar, eski Türkiye’de kimi önderlerin dünya ülkelerinin önderleri karşısında çekindiğini belirterek, şöyle devam etti:

“- One minute ile başlayan yükseliş vizyonu ve muvaffakiyetler bugün artık nirvana yapmış durumda. Trump, biliyorsunuz, onu baş tacı etti. Putin’le çok şahsi ve özel münasebetleri var. Çin’deki ilgi ve alakayı gördünüz.

– Afrika’yı fethettik diyebilirim. Afrika artık bizim bir modülümüz oldu. Asya o denli, Pakistan o denli, Avrupa hayran. Sevmeyenler de hayran. Ben başkanların aile fotoğraflarını çok seviyorum. Hepsine dikkat ederim.

– Yerleri belirli ancak salona girdiğinde yer açıyorlar, bir hayranlık var, gıpta var, bir özenme var. Çok büyük prestij kazandırdı Türkiye’ye, Allah razı olsun. Recep Tayyip Erdoğan demek dünyada barış demek.”