celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Galatasaray Real Madrid maçını spor yazarları yorumladı

23.10.2019 - 10:33    google-news - ABONE OL

Şampiyonlar Ligi A Grubu’nda Galatasaray’ın Türk Telekom Stadı’nda Real Madrid’e 1-0 mağlup olduğu karşılaşmayı spor yazarları yorumladı …

Şampiyonlar Ligi A Grubu’nda Galatasaray’ın Türk Telekom Stadı’nda Real Madrid’e 1-0 mağlup olduğu karşılaşmayı spor yazarları yorumladı.
Güç farkı – Osman Şenher / (Milliyet) Çok umutluydum… Real Madrid’i 50 bin taraftarın önünde Galatasaray’ın yenebileceğini düşündüm… Bilhassa ilk yarı galip gelebilecek fırsatları da yakaladılar. Andone’nin iki, Babel’in bir, Belhanda’nın bir yüzde yüz diyebileceğimiz gol pozisyonlarında son vuruşları yapamadılar… Gol atmak ayrı bir iş… Hele gol vuruşu yapmak tamamen farklı…Andone’ye sözüm yok. Çocuk gerçekten her şeyini sahaya koyuyor. Takımının en tempolu futbolcusu… Ama ‘son vuruşlarda şanssızdı’ diyebiliriz.
Fakat Belhanda ile Babel’i gerçekten ayıpladım. Hele Belhanda sanki kaleciye geri pas verdi. Şaka gibi bir şey… Hadi kaçan gollerden vazgeçtim, bir üst düzeydeki takım bu kadar pas hatası yapar mı? Kroos’un attığı gole bakıyorsun, golün başlangıcı Seri. Yanlış bir pas verdi, o da gol oldu. Ama bunun yanında Seri o kadar pas hataları yaptı ki, her kaptırdığı top Real Madrid atağı oldu.
Brugge ile Galatasaray üçüncülük mücadelesi yapacak. Şansı var mı Galatasaray’ın, var. Fakat biraz kıpırdanmaları lazım… Bilhassa orta sahada rakibe üstünlük sağlaması şart…Sonuçta dün gece Galatasaray galip gelebilirdi. Maçı berabere de bitirebilirdi. Çok farklı yenilebilirdi de. Ama bu kadar çok pas hatasıyla oynarsa sadece Şampiyonlar Ligi’nde değil Süper Lig’de de çok zor maç kazanır.
Yazık oldu – Ercan Taner / (Sözcü) 11 dakikada 3 pozisyon yakalamak… Rakip Real Madrid ve atamıyorsunuz! Bu husus çok önemli… Golü atacaksın, rakibi şaşkına çevireceksin. Rakip yaşlı ama dünya şampiyonu unvanına sahip bir boksör gibi sadece adıyla oynamaya çalışıyor. Vuracaksın kroşeleri, rakibi darmadağın edeceksin. Sonra kontra bir yumruk yersen düşersin ve üzülürsün. Böyle attı golü Real Madrid. Tam yere düşerken ayağa kalktı ve idare etti.
BEN uzun yıllardır böyle donuk, blokları arasında bu kadar kopuk bir Real Madrid izlemedim. Ama olmuyor işte. Kaleci Courtois ilk devre mükemmel kurtarışlar yapmasa devre 3-1 bitecekken Real ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.
GALATASARAY adına benim anlamadığım çok pas hatası ve saha içindeki olumsuz dağılımdı. Beşli savunma yerleşimine rağmen rakibe çok pozisyon verdi Galatasaray. Fatih Terim ve ekibi takımı maça çok iyi hazırlamış fakat iş saha içinde bitiyor. Falcao bu zor maçlar için alındı. Andone tamam ama iyi bir Falcao, maçı alacak o golleri kesin atardı.
Galatasaray maça ortak olacak kadar pozisyon buldu ama maalesef top istemeyince olmuyor. Yalnız Muslera’ya ayrı bir parantez açmam lazım. Yine yüksek konsantrasyon ile takımını ayakta tuttu. Sonuçta yazık oldu. Galatasaray böyle kötü Real’i bir daha zor yakalar.
Seviyeyi yakalayamadık – Mehmet Demirkol / (Fanatik) İlk yarı bittiğinde Real Madrid’in, 5’i isabetli 15 şut denemesi vardı. Ve 3 net pozisyondan bir golü… Seri ve Belhanda’nın pas hatalarının sonucu merkezi 3’lemiş savunma dağınık ve rakibe uzak yakalandığı için oldu bu. Çıkarken yenilen baskı ise özellikle savunma 3’lüsünün birbirine çok yakın kalıp genişlememesinin sonucuydu. Yani Galatasaray, savunmadayken oyuncuların mesafeleri uzak ve dağınık, hücuma çıkamaya çalışırken de yakın ve yeterli pas istasyonu bulamayan bir ekipti. İlk yarıda 3 dakikada 3 net pozisyon bulunduğunu da not etmek lazım.
Belhanda’nın pasında Andone’nin yaptığı acele vuruş ve hemen arkasından gelişine yaptığı vuruşta Courtois’nın başarılı olmasını unutmamalı. Real Madrid’le oynarken maçı 90 dakika dirençle tutarsınız ama o ‘anlarda’ çevirir kazanırsınız. Çok soğukkanlı ve becerikli olmanız gerekir. Bu anlarda o seviyeyi yakalamak mümkün olmadı.
Belhanda’nın, Seri’yle birlikte işlemeyen makinenin merkezini, bozuk motorunu oluşturdukları konusunda bir şüphe yok. Belhanda’dan yararlanmanın mümkün olduğunu ve önemli bir oyuncu olduğunu düşünsem de o aynı kanıda değil. Büyük takım oyuncusu sağır olur. Duymaz. O bunu yapamıyor.
Kısa mesaj: Çıkarken bu kadar hata yapmanın sadece bireysel hatalarla açıklanması zor. Bu oyun doğaçlama. Takım potansiyelinin yarısını bile oynamıyor.
Bir zamanlar maziye bak – Şansal Büyüka / (Milliyet) Karşındaki “mahalle takımı” değil, Real Madrid… Son yılların en “travmatik” sezonunu yaşasa da, takımının yarıya yakını “sakata” çıksa da, dünya devi Real Madrid… Öyle bir kadro ki, öyle bir marka ki, “ölüsü bile iş yapar” denen Real Madrid…Galatasaray bu Real Madrid karşısında başlangıçta sadece iki-üç “ürkek” dakikanın dışında adeta “baskın basanındır” taktiğiyle oynadı.
Dünyanın en iyileri olarak anılan iki stoper Ramos ile Varane’nin arkasına atılan ve önceden çalışıldığı, planlandığı belli olan uzun toplar, daha ilk 10 dakika içinde Galatasaray’a çok net ama gerçekten çok net iki “banko” pozisyon getirdi. Andone’nin hakkını teslim edelim, iki pozisyonda da “yaradana sığınıp” vurdu. Bu vuruşlarda kusur yoktu, beceri vardı, güç vardı ama karşında da dünyanın “1” numarası sayılan, Real Madrid’in “1” numarası Courtois vardı. Bir başka kaleci, bu şutların ağlara gitmesini engeller miydi, açıkcası çok emin değilim. Courtois sonraki dakikalarda da bu defa Belhanda’nın şutunu çıkararak “büyük kaleci” olmanın hakkını verdi.
Galatasaray’da kaleci Muslara gene “1” numaraydı. Andone bu kadar hareketli oynayacaksa, Falcao ister oynasın, ister oynamasın, ama forma için “papucun pahalı” olduğunu anlasın.Galatasaray’ın kendi sahasında iki maç “0” gol, “0” puan… Denilebilir ki, “Karşısındakiler PSG, Real Madrid, kolay mı?”… Elbette kolay değil de, Galatasaray’ın zamanında Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde bu Real Madrid’e “3” atmışlığı, aynı Real Madrid’den Avrupa süper kupa finalinde kupayı almışlığı var.
Galatasaray’a kadro o yılların kadrolarından daha kötü değil… Hoca deseniz, o galibiyetleri, o kupaları, o destanları yazan aynı hoca… Buna rağmen Galatasaray, Avrupa arenasında hızla “irtifa” kaybediyor. Futbolseverlere “bir zamanlar maziye bak” dedirtiyor. Bu işte bir yanlış var ama bu yanlış “nerede-kimde”, onu bilemem…
Golü unuttu 27 şut yedi – Yasin Yıldırım / (Sözcü) GALATASARAY’IN Süper Lig’i bile kaldıramayan bu futboluyla Şampiyonlar Ligi’nde iş yapmasını beklemek en büyük hayalcilik. Ve maalesef Fatih Terim bu hayalin peşinde koşuyor, buna inanıyor. Asıl sorun da burada. PSG maçına da Luyindama- Donk-Marcao üçlü savunmasıyla çıkan Fatih Terim, o maçın şans eseri 1-0 bitmesi sonrasında çok iyi oynadıklarını düşünmüş, maç sonunda da gelecek adına umutlandığını söylemişti.
Oysa PSG maçında da Galatasaray çok kötü oynamıştı. Real Madrid maçına da aynı savunma anlayışı ve aynı kadro ile (Sadece Falcao’nun yerine Andone) çıkan Galatasaray yine aynı sorunlarla karşılaştı. Hücuma çıkarken kaptırılan her top kalemize tehlike olarak geldi ve bunlardan birinde de golü yedik. Andone ile yakalanan iki net pozisyonu unutmayalım ama bu tip maçlarda pozisyona giriyorsan atacaksın. Galatasaray orta sahası o kadar kolay geçiliyor ki Real Madrid elini kolunu sallaya sallaya hücuma çıkmakla kalmadı, Muslera’nın kalesini şut yağmuruna tuttu.
Daha ilk yarıda 15 şut çekti Real Madrid, maçın sonunda da bu sayı 27’ye çıktı! Evet yanlış okumadınız Real Madrid 90 dakikada tam 14’ü isabetli 27 şut çekti. Aynı Real Madrid benim son 10 yılda izlediğim en kötü Real Madrid, bunu da unutmamak lazım. O kadar sıradan, o kadar vasat haldeler ki İspanya’da yerden yere vurulmaları çok normal.
AVRUPA’DA galibiyeti unutan bir Galatasaray izliyoruz yıllardır. Üç maçta gol atamayan, her maç Muslera’nın kalesinde devleştiği bir Galatasaray’dan bahsediyoruz. Avrupa’da bırakın galibiyeti golü unuttu Galatasaray golü!
FATIH Terim hayaller kuradursun, Şampiyonlar Ligi Galatasaray taraftarı için artık eziyet haline dönmeye başladı.
Hagi bile… – Ali Ece / (Fanatik) 10. dakikadan sonra birkaç dakika içinde Galatasaray üst üste maçı kazanacak kadar çok pozisyon buldu. Tam Falcao’luk pozisyonlardı! Temsilcimizin yediği gol ise tamamen ilk 45’te Seri ve Belhanda’nın 22 top kaybı yapmasının sonucu oldu.
Senin lehine topu yönlendirmek ana görevi olan iki oyuncu bu kadar çok top kaybı yapmamalı, en azından topu daha az kaybedip hepsinde geri almak için bir şeyler yapmalı!
En kötü ihtimal golü yesen bile Babel’in çok iyi bir çalım üstüne al da at dercesine verdiği pası Belhanda’nın gole çevirmesi gerekiyordu. Merkezdekiler kötü ilk yarı geçirirken kanatta da 3-5-2 dizilişi gereği tek oynayan Mariano ve Nagatomo performans olarak düşüşe devam ettiler.
Hadi Nagatomo, ofansif açıdan kısıtlı ama en azından çabalıyor. Peki, Mariano’nun 2. yarıda 4’lü savunmada sağ bekte görevliyken Hazard’ı bir kez bile kovalamaması neyin nesi? 2. yarıda temsilcimiz maalesef gol yollarında verimli değildi, çok da fazla pozisyon verdi.
Kısa mesaj: Zamanında Hagi gibi bir yaşayan efsane bile tribünlerin çok küçük bir kısmı tarafından ıslıklandığında başını öne eğip özür dilemişti. Profesyonelliğin de forma kıymetini bilmenin de gereği budur!

Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.