Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Tedavi Edilmeyen Variste Ölüm Riski

03.09.2019 - 9:48    google-news - ABONE OL

Varisin çeşitli nedenlerde yüzeysel toplardamarların uzaması, genişlemesi ve kıvrılmasıyla gelişen bir hastalık olduğunu belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Muhammed Fatih Yılmaz, özellikle tedavi edilmeyen iç varisin akciğer embolisine yol açarak ölüme neden olabileceğini söyledi.

Variste en önemli risk faktörü genetik yatkınlıktır. Genetik yatkınlıkta mutlaka ebeveynlerinizde varis olması gerekmez; anne ve babanızın akrabalarından miras kalan genler birleşerek sizde de genetik yatkınlığa sebep olmuş olabilirler. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülen ve yaş ilerledikçe artan varis rahatsızlığında genetik yatkınlığın yanı sıra aşırı şişmanlık, geçirilmiş damar iltihabı, kronik akciğer hastalığı, gebelik, kronik kabızlık ve uzun süreli ayakta durma veya oturmayı gerektiren meslek grupları, hastalığın ilerlemesinde önde gelen risk faktörlerindendir. Varis hastalığını artıran veya oluşturan birebir etkili gıda yoktur. Ancak genel olarak yağlı ve şekerli beslenme ve bunun sonucu olarak aşırı kilo alınması varis oluşumunu tetikler ve hızlandırır. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı yine varis oluşumunda çok etkili faktörlerden biridir.

Tedavi edilmeyen varisler, zamanla pıhtı oluşturabilir, bu oluşan pıhtılar kan yoluyla akciğere kaçarak akciğer embolisi denilen ölümcül bir tabloya yol açabilir. Varis hastaları pıhtılaşma açısından yüksek risk grubundadır ve mutlaka tedavi edilmelidir.

Krem ve ilaçlar varisi geçirmez

Varis oluştuktan sonra genişleyen damar tekrar normale dönmez. Kremler ve ilaçlar varise bağlı görülen bacak ağrılarının, krampların, şişliklerin azalmasına yardımcı olur. Bu semptomları tamamen ortadan kaldıramaz ancak azaltır. Ameliyat veya müdahale istemeyen hastalarda, ameliyat olamayacak durumda olan hastalarda krem ve ilaç kullanımı düşünülebilir. Hastanın klinik semptomlarında azalma sağlar ancak asla tedavi etmez.

Varis tedavisinde konforlu yöntem

Varis tedavisinde belli bir yaş sınırı yoktur. Seçilecek olan tedavi yöntemine göre ileri yaştaki hastalarda işleme ve anesteziye bağlı istenmeyen etkiler görülebilir. Dolayısıyla ileri yaş grubunda riski minimale indirmek adına anestezi uygulamadan riski en düşük olan tedavi yöntemini seçmek daha doğru olacaktır.

Venablock yöntemi bu anlamda en uygun tedavi seçeneğidir. Anestezi gerektirmeyen, hastaları minimal düzeyde etkileyen ve yüksek konfor sağlayan bir yöntemdir. Yapılan işlem birkaç dakika sürer ve hasta ayağa kalkarak evine yürüyerek, araba kullanarak gider. Üstelik işlemin ertesi günü hastanın çorap dahi giymesine gerek yoktur. Özetle; eski varis tedavilerine kıyasla Venablock yöntemi ağrısız, acısız ve çok daha konforlu bir tedavi yöntemidir. Hangi yaş grubunda olursa olsun varise bağlı ağrı ve benzeri şikayetlerin hastanın yaşam konforunu bozmasına izin verilmemelidir. Uygulanacak işlemin hastaya etkisine bakıldığında riski son derece düşük, kazanımı son derece yüksek bir yöntemdir.


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.