celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Rus ressam Svetlana Ganiuchenko: ‘Fransız askısı’yla 20 yaş gençleştim

24.10.2020 - 9:34    google-news - ABONE OL

TÜRKİYE’de şarkıcı Seda Sayan ile gündeme gelen, Yeşilçam’ın Sultanı Türkan Şoray’ın da yaptırdığı iddia edilen ‘Fransız askısı’ adlı estetik …

TÜRKİYE’de şarkıcı Seda Sayan ile gündeme gelen, Yeşilçam’ın Sultanı Türkan Şoray’ın da yaptırdığı iddia edilen ‘Fransız askısı’ adlı estetik operasyon, yurt dışından sağlık turizmi için Antalya’ya gelen hastaların da tercihi oldu. Rus ressam Svetlana Ganiuchenko (52), operasyon sonrasında 20 yaş gençleştiğini söyledi.

Operasyonu yapan ünlü cerrah Prof. Dr. Ömer Özkan, Fransız askısının son günlerin trendi olduğunu söyledi. Fransız askısı yönteminin yaptığı işlemlerden sadece biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, “Eskiden insanlara estetik yüz ameliyatlarından bahsederken, yüz germenin en özellikli ameliyatlarımızdan biri olduğunu anlatırdık. Son dönemdeki gelişmelerle birlikte bu ameliyatların sayısı yavaş yavaş azalmaya başladı. Yerini hastayı daha az rahatsız eden, hasta konforunu bozmayan, birkaç gün içinde işine dönebileceği işlemlere doğru bırakıyor” dedi.

‘BU YÖNTEM HEM SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATMIYOR HEM DE UZUN SÜRE KULLANILIYOR’

Yapılan işlemlerin birçok çeşidi olduğunu ve değişik isimler verildiğini ifade eden Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu: “Balık kılçığı dediğimiz ya da tırtıklı ipler aracılığıyla yüzü bulunduğu yerden, yer çekimiyle belirli bir yaşa dayanamayan bağları, gevşeyen değişik mekanizmaları deri altı tabakasını yukarı doğru çekip, tekrar genç görünümü sağlayan tabakayı yukarı doğru askılamaktır. Yani yer çekimine yenik düşmüş tabakaları tekrar asma yöntemidir. Yavaş yavaş ip mekanik olarak çeker zamanla o alanda gelişen reaksiyonlarla bir süre yukarda tutar. Neden askı ismini veriyorlar, çünkü yıllara göre süreleri değişiyor. Geçici ipler vardır, kalıcı ipler vardır. Daha uzun süreli ipler vardır. Ama bunların ortak özellikleri bir şekilde askı özelliği yapıyor. Bir yıllık, üç yıllık veya daha uzun süreli ipler var. Vücutta hiç kalıcı olmayan, uzun süre dayanıklı olup, daha sonra vücudun bunu yok ettiği veya tamamen kalıcı materyaller vardır. Tamamen kalıcıları sevmiyoruz. Uzun süre kalırsa neler yaratacağını ve ne gibi reaksiyonlar vereceğini bilmiyoruz. Ama insanlar için önemli olan en azından 3-5 yıl kadar yüzünü yukarda taze ve daha genç görünür hale getirmeleri. Zarar vermeden komplikasyonlar olmadan, herhangi bir yüz felci riski olmadan, diğer komplikasyonları görmeden yaşama hızlı bir şekilde dönmelerini sağlayan yöntemlerden sadece biri. Başka yöntemler de var ama son zamanlarda popüler olan yöntem bu. Bu hastaya kullandığımız yöntemde 4-5 yıl kalıcı olmasını bekliyoruz.”

‘SOSYAL MEDYADA GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEY, UYGUN OLMAYABİLİYOR’

Bu yöntemin her hastaya farklı uygulama süresi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkan, “Ben hastalara bunu anlatırken ’18-25 yaşındaki yüzüne 100 puan versen, şu anki yüzüne kaç puan verirsin’ diye soruyorum. Şu anki hasta diyelim ki yüzüne 50 puan verdi. Yüz germe yaparsak bunu 90’a 100’e yakın yaparız. Ama şu makineyle şu işlemi yaparsak 50’den 60’a çıkar. Sizin kullandığınız malzemelerle bu 51-52’ye çıkar. Şu ipi kullanırsak 60-70’e çıkar, ya da şu ipi kullanırsak 73-75’e çıkar diyoruz. Hiçbir zaman yüz germenin yerini tutmazlar. Ama 10’a yakın güzel sonuçlar aldığımız hastalar var. Ama en uygun olan hastanın bu operasyon için zamanı çok geçirmemiş olması, bahsettiğimiz yaşlanmanın etkilerinin oturmadığı, cerrahi dışı düzeltilmenin imkansız hale gelmediği durumlar için geçerli bunlar. Her hasta için spesifik konuşmamak gerekir. Çünkü hastanın ‘ben şunu istiyorum’ demesi biraz uygun olmuyor. Çünkü medyadan gördüğü veya sosyal medyadan gördüğü şey uygun olmuyor. Bu sizin beklentinizi ne kadar karşılar bu çok önemli. Çok yanlış şeyler görüyoruz. Fotoğraflar konuyor. ‘Bu hasta böyle düzeltildi’ şeklinde imkansız fotoğraflar görüyoruz. Hastanın beklentisini yanıltmamak lazım. Onun için ben fotoğraf görmek istiyorum deyince gerçekçi fotoğraflar göstermek ya da göstermemek gerekir. Gösterirseniz de hastaları yanıltmamak gerekir. Çünkü bir süre sonra hayal kırıklığı oluyor bu tür işlemlerde. Gerçekçi anlatırsanız, beklentilerini iyi anlarsanız hastaya da güzel bir şekilde anlatırsanız tatmin oranının oldukça yüksek olduğu işlemlerden bir tanesidir” diye konuştu.

MERDİVEN ALTI YERLERE DİKKAT

Merdiven altı tabir edilen yerlerde bu tür işlemlerin yapılabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu: “Burada önemli olan, insanların hangi konunun uzmanı olduğuna bakmaları. Eğer konunun uzmanı olup olmadığına bakmadan, çok miktarda yapıyor, fazla yapıyorsa bakarsanız bir gün komplikasyon olursa o komplikasyonla baş edemeyecek bir insanla, uzman olmayan birine yaptırdıklarında iş işten geçmiş oluyor. Bunu belki de insanlar plastik cerrahlar veya bu işin uzmanı diğer doktorlar hastaları daha artsın diye söylüyor veya düşünüyor olabilirler. Maalesef estetik faciası dediğimiz kavramların çoğu da bu uzman olmayan kişiler yüzünden geliyor. Aslına bakarsanız Sağlık Bakanlığı ruhsatlandırılmasını gayet güzel yapmış. Kimlerin bu işi yapabileceğini çok güzel bir şekilde belgelendirmiş. Bunların kuralları belli ama biz kuralları kırmasını çok güzel biliyoruz. İnsanların bunu denetlemesi gerekir, ucuz olmasına ya da başka bir şekilde kanmaları maalesef olumsuz sonuçları getiriyor. Bunların uzun dönemde toparlanması çok da kolay olmuyor. Bilinen dolgu faciası gibi birçok komplikasyonu görebiliyoruz. Üstelik bunların hayat kurtarıcı özelliği, bir tümör ameliyatı gibi değil, tamamen keyfi yapılan ameliyatlar. Bunlarda daha çok dikkatli olmak gerekir. Durduk yerde rahatınızı huzurunuzu bozmamanız gerekir.

ANTALYA SAĞLIK TURİZMİNDE ÖNE ÇIKIYOR

Türkiye’de sağlık turizminde öne çıkan iki kent olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkan, “Türkiye’nin her tarafı çok değerli. Her yerde bu işlemler yapılabilir. Kış turizmi, yaz turizmi. Fakat sağlık turizmi dediğimizde bir İstanbul, bir Antalya bizim ön planda tuttuğumuz iki önemli şehir. Diğer şehirlerin biraz daha önüne geçiyor. Nedeni burada yaşayan hastaların potansiyelinin, yaz döneminde nüfusun çok fazla artması. Dışarıdan hemen Avrupa’yı, Rusya’yı onun doğusunda bulunan ülkeleri göz önünde tutarsanız aşağıya doğru bir hasta akışı var. Ortadoğu’dan da inanılmaz bir hasta akışı olmaya başladı birkaç yıldır. Daha önce turistin ayağı kırıldığı, midesi bozulduğu zaman tedavileri yapılırdı. Burada tümör hastaları, o ülkelerde tedavi olamayan, bizim ülkemizin imkanlarını kullanmaya çalışan hastalarımız var. ‘Hem tatilimi yapayım, bir miktar da görüntümü düzelteyim, bu sürede de canımı sıkmadan ülkeme geri döneyim’ diyen çok sayıda hasta olmaya başladı. Bunu daha fazla yaygınlaştırmamız gerekir. Merdiven altından çıkarıp biraz daha kontrollü, usulüne uygun, bizi mahcup etmeyecek şekilde yapmamız ve dışarıya giderken de ‘İyi ki bu ülkeye gitmişim’ dedirtip sayının daha çok artmasını sağlamamız gerekir” diye konuştu.

HASTALAR BİLİNÇLİ VE ARAŞTIRMACI

Svetlana Ganiuchenko’nun bilinçli ve çok iyi araştıran bir hasta olduğunu aktaran Prof. Dr. Özkan, “Bizim internette ve medyada çıkan haberlerimizi inceliyor ve bize ulaşıyor. Bana ilk geldiğinde ‘Sizi araştırdım ne derseniz yapacağım’ diyen bir hasta. Onu mutlu edecek şekilde fikirlerini soruyoruz. Beklentileri nelerdir. Nasıl tatmin edebiliriz dediğiniz zaman memnuniyetini belirtiyor. Bizim de mutluluğumuz onların bu mutlu halini görmek. Çünkü yabancı bir ülkedesiniz. Güveniyorlar size, sizin de bu güveni boşa çıkarmamanız gerekiyor. Kendisi medyada ya da sosyal medyada memnuniyetini belirtiyor. Bu da olumlu bir bulgu. Arkadaşlarına tavsiye ediyor, derken bu sadece bizim için değil ülkemiz için de döviz kaynağı oluyor” diye konuştu.

20 YAŞ GENÇ GÖSTERİYOR

Rusya’nın Senpetersburg kentinde yaşayan 2 çocuk annesi ressam Svetlana Ganiuchenko, yaklaşık 1 yıldır Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşadığını ve burada çok mutlu bir hayatı olduğunu ifade etti. Bu işlemi yaptırmak için iyi bir doktor aradığını aktaran Ganiuchenko, şöyle konuştu:

“St. Petersburg ve tüm Rusya’da araştırma yaptım. Türkiye’de de araştırma yaptım. İnternette hocamızı gördüm. Çok şaşırdım, bu kadar başarılı bir profesöre ulaşamam dedim. Ama çok çabuk ulaştım. Bizim ülkemizde böyle başarılı bir doktora ulaşamazsınız, randevu alamazsınız. Antalya’da olması da beni şaşırttı ve mutlu etti. Mucize olduğunu düşündüm ve ona gittim. Üç hafta önce operasyon yapıldı. 15 yıl önce de göz kapağı ameliyatı olmuştum. Benim YouTube kanalım var, orada geçirdiğim operasyonla ilgili her aşamayı paylaştım. Bu konuyla ilgili birkaç film yapmayı düşünüyorum. Hocamızın Rusya’da bilinmesini istiyorum. Beni ameliyattan sonra gören yakınlarım tebrik ettiler, çok cesur olduğumu ifade ettiler. Çünkü yabancı bir ülkede böyle bir operasyonu yaptırmam onları şaşırttı. Ben Türkiye’de tıbba daha çok güveniyorum. Dünyada en iyi doktorlar burada. Beni Rusya’dan birçok hasta arıyor. Kanser ve yüz problemi olanlar arıyor. Operasyondan sonra gören tüm arkadaşlarım çok beğendi. Doktoruma çok teşekkür ediyorum, benim de hayatıma dokunmuş oldu, çok mutluyum. Takipçilerim görünce şaşırdı. 20 sene genç gösterdiğimi söylüyorlar. Eşim dana çok benimle ilgilenmeye başladı.”

 

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Erol AKKIR


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.