Ömer Erdoğan: Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı

Ünlü teknik yönetici Ömer Erdoğan, D-Smart’ta yayınlanan “Haftanın Konuğu” programına konuk oldu. Programda futbol hayatını bitirdikten sonra orta vermeden teknik yöneticiliğe başladığını anlatan Erdoğan, “Önce Ertuğrul Sağlam hocamın yanında 3 sene yardımcı antrenörlük yaptım. Daha sonra hocamdan müsaade isteyip kendi yoluma devam etmek istedim, sağ olsun hocam da beni kırmadı. O periyotta de boş durmadım, lisanslarımı tamamlamak için federasyon eğitimlerine gittim. Tıpkı vakitte da daima Almanya’daki grupları ve hocaları ziyaret ettim. Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı. Genç gruplarda kaptanlık yaptım, Bursaspor’da kaptanlık yaptım. Benim üstümde daima bir sorumluluk vardı. O yüzden her vakit futbolu bıraktığımda teknik yönetici olacağımı hayal ediyordum.” diye konuştu.

“AVRUPA KULÜPLERİNİN TÜRK FUTBOLUNA BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİ”

Türk teknik yöneticilerin yurt dışında âlâ bir izlenimi olmadığını belirten Erdoğan, “Türk teknik yöneticiler yurt dışında çok misyon almadığı için kulüplerin bakış açıları biraz huzursuz. Arda Turan’ın Shakhtar Donetsk’te başarılı olması, ‘Bakın Türk teknik adamlar da Avrupa’da ekip çalıştırabilir.’ iletisi veriyor. Türk futbolcular da evvelden Avrupa’da pek fazla yer almazdı. Son yıllarda Cengiz, Çağlar, Cenk Tosun üzere örneklerle birlikte kulüplerin Türk futboluna bakış açısı değişti; Türkiye liglerini de daha yakından takip etmeye başladılar. Son yıllara nazaran daha uygun gidiyoruz. Samsunspor’un başarısı yabana atılmamalı. Fenerbahçe’nin başarısı. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde bizi gururlandırması Türk futbolu açısından çok değerli. Ligimizin izleyici sayısının yükselmesi için Avrupa’da âlâ futbolla başarılı sonuçlar almamız lazım. Avrupa’da hoş anılmamız lazım.” dedi.

“DIŞARIDAN ULUSAL KADROSU İZLERKEN KEYİF ALIYORUM”

Milli Ekip hakkındaki görüşlerini de paylaşan ünlü teknik yönetici, “Grup evrelerindeki başarılarından dolayı Montella ve oyuncularımızı tebrik ediyorum. Bana nazaran dünyada bir numara İspanya. İspanya’nın akabinde bilhassa EURO 2024’te Gürcistan’ı izledikten sonra bize en yakın rakip onları görüyordum; lakin her iki maçı da rahat kazanmamızla birlikte bu kümede gelebileceğimiz en güzel noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Bu takım Dünya Kupası’na gitmeyi hak ediyor. Dışarıdan ulusal grubu izlerken keyif alıyorum. Umarım Dünya Kupası’na gidip orada da hoş sonuçlar alabiliriz.” tabirlerini kullandı.

“KİMSE MESLEĞİNE İHANET ETMEZ”

Futbol dünyasını sarsan bahis konusuna da değinen Erdoğan, “Futbol çok farklı bir sanayi, çok farklı bir iktisatta dönen bir dal. Bu bahis, çok ciddiye alınması gereken bir mevzu. Şu anda yargı devam ediyor, bunun sonuçlarını göreceğiz fakat tahminen de bizim için bir fırsat olur. Her şeyi temizleyerek yeni bir başlangıç yapabiliriz. Hem bu bahis olayı hem de daha evvel yaşananlar insanımızı futboldan biraz soğuttu; statlar artık eskisi üzere dolu değil. Ben eminim ki birden fazla futbolcu kardeşlerimiz bahsin yasak olduğunu bile bilmiyordur. Kimse mesleğine ihanet etmez.” açıklamalarında bulundu.

“BURSASPOR HER VAKİT ÜSTÜN LİG’DE BULUNMASI GEREKEN BİR TAKIM”

Erdoğan Bursaspor’un üçüncü lige düşmesi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “Bir ekibin 2010 yılında şampiyon olup 10–12 senede ikinci, üçüncü lige düşmesi ‘Bir kulüp nasıl yanlış yönetilir, borç batağına sürüklenir?’ ismi altında tez bile yapılabilir. Bursaspor her vakit Muhteşem Lig’de bulunması gereken bir grup. Bulgaristan maçında da tribünleri gördük, harikaydı. Ortalama 42 bin kişiyle üçüncü ligde gayret etmeye devam ediyorlar. Türk futbolunun kalitesini, seyir zevkini artırmak için tribünleri de doldurmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Yaptığı konuşmada Kocaelispor ve idaresini de tebrik eden teknik yönetici, “Sezona berbat bir başlangıç yaptılar, olağanda bu türlü bir başlangıcın akabinde teknik yönetici değişikliğine gidilirdi. İdare Selçuk İnan’a güvendi, Selçuk Hoca da makus gidişatı bilakis çevirdi. Daha 10. ve 11. haftada Harika Lig’de 11 tane teknik yönetici değişikliği olmuş; bu da Türk futbolunun düşünceli olduğunu gösteriyor.” dedi.

Büyük gruplarla Anadolu kulüplerinin ortasındaki makasın her vakit açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Özellikle büyük kadrolar dediğimiz Galatasaray ve Fenerbahçe, ekonomik manada öteki Anadolu kulüpleriyle ortalarındaki farkı çok açtı. Biz şampiyon olduğumuzda tahminen ortadaki fark altıysa şu an tahminen elli–altmış kat fark oluşmuştur.” sözlerini kullandı.

“BOŞ VAKTİMİ OYUNCU İZLEMEK VE İDMAN İZLEMEK İÇİN DEĞERLENDİRİYORUM”

Sevilen programda yorumculuk hakkındaki kanılarını de paylaşan Erdoğan, “Hem saha içi hem yorumculuk bence birebir anda olmaz. Yapanlara bir şey diyemiyorum lakin bana nazaran karşıt. Natürel ki çalışmak istiyorum lakin hakikat yerde çalışmak istiyorum. Gittiğim yere bir şey katabilir miyim? Kendi gelişimimi devam ettirebilir miyim? Bunlar şayet olumluysa o vakit çalışabilirim. Kimi teklifler aldım lakin kabul etmedim, yanlışsız yer olduğuna inanmadım. Şu an boş vaktimi oyuncu izlemek ve idman izlemek için değerlendiriyorum. Bu da benim için bir fırsat.” dedi.