celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Haftanın Kitapları

15.03.2020 - 11:03    google-news - ABONE OL

Gücünüzün kaynağı sizde Erik Blumenthal’dan Kendine İnanmak-Kişisel Gelişim İçin Pratik Rehber. Kitap, sizi kendinizle barıştıracak, gerçek …

Gücünüzün kaynağı sizde

Erik Blumenthal’dan Kendine İnanmak-Kişisel Gelişim İçin Pratik Rehber. Kitap, sizi kendinizle barıştıracak, gerçek kimliğinizi kabul etmenize yardım edecektir. Dolayısıyla kendinize olan güveninize ve değerinize olan inancınızı pekiştirecektir. Ayrıca çevrenizdeki kişilerle olan ilişkilerinizde nasıl davranmanız ve çatışma durumlarını nasıl çözümlemeniz konusunda da size yardımcı olacaktır. Pratik kendinizi geliştirme yöntemlerinin ipuçları vererek, pozitif ilerlemenin manevi zeminlerini tek tek açığa çıkaracaktır. Kitaptaki öğrenilmesi ve uygulanılması kolay teknikler “Alfred Adler Psikoloji Okulu”nun keşiflerine dayanmaktadır. Günümüz ortamında Bireysel Psikoloji kişilere toplumun etkili üyesi olma yönünde yardımcı olur ve böylece toplumun tümüyle gelişmesine katkıda bulunur. Gücünüzün kaynağı sizde. Çünkü siz eşsizsiniz! (Totem Yayınları)


Zorbalığı iyiliğin gücüyle yenmek!

Michael Petrowitz’den Spor Ayakkabıda Kungfu-Okuma Seviyesi 3. Küçük kitap kurtlarını, yeryüzünün en asil savunma sanatlarından biriyle tanıştırıyor, hem eğlenceli hem de bilgilendirici bir okuma serüvenine davet ediyor. Henüz potansiyelini keşfedememiş on yaşındaki bir çocuğun adım adım kendini gerçekleştirme hikâyesine tanıklık ettiren kitap, içten içe benimsettirdiği hoşgörü ve kardeşlik mesajlarıyla; okul sıralarında maruz kaldığı zorbalığa karşı kendince mücadele veren çocukları “iyilik” yolunda buluşturuyor. Adı gibi doğru düzgün bir çocuk olan Selim’in okulda bazı sorunları var: Kendisini “ezik” gören sınıf arkadaşları ona biraz… Ya da kabul edelim, epeyce acımasız davranıyorlar. Hele de “Kazananların Ayakkabısı” olarak tanıtılan Uçar ayak markasının Hava Tabanlı yeni modelini giyip okula gittiği gün işler iyice kızışıyor. Ayakkabılarını kıskanıp ondan almaya çalışan çocuklardan birini, istemeden de olsa alt ettiği dakikalarda ise belki de hayatının kırılma noktasını yaşıyor. (Tudem Yayınları)


Sarsıcı ve ufuk açıcı bir deneyim

Mahir Güven’den Ağabey. Kitap, Paris’in banliyölerinde büyümüş ve otuzlu yaşlarını sürmekte olan biri taksi şoförü diğeri ameliyat hemşiresi, yarı Suriyeli yarı Fransız iki erkek kardeşin çağdaş ve siyasi romanı. İslami terör, İslamofobi, laiklik, göçmenler, işsizlik ve prekarya gibi güncel tartışmaların Suriye iç savaşıyla birlikte giderek yoğunlaştığı günümüzde, okuru tüm bu tartışmaların öznesi olan insanların dünyasının gerçekliğine ve ruhlarının derinliklerine taşıyor; milliyet, aidiyet, kültür, kimlik gibi kavramları kahramanlarının gözünden sorgulayarak sarsıcı ve ufuk açıcı bir deneyim sunuyor. (Can Yayınları)


Verdikleri sözü tuttu

Hurihan Yıldırım Kurtaran’dan Şahmeran’ın Dönüşü. Serinin ilk kitabı olan Şahmeran’ın Sırları romanının dört kafadarı Rana, Defne, Cesur ve Özgür büyüdüler. Hatırlasalar da hatırlamasalar da çocukluklarında yaşadıkları o muhteşem macerada Şahmeran’ın kızına verdikleri sözü tuttular. Ta ki bugüne dek… Gazeteci Rana’nın önüne gelen bir haber dosyası, dört kafadar ile Şahmeran’ın kızının yollarını bir kez daha kesiştirecek. Tarsus’ta buluşan Rana, Defne, Cesur ve Özgür yepyeni ve unutulmaz bir maceranın eşiğindeler. Bu kez zorlu bir seçim onları bekliyor. (Doğan ve Egmont Yayıncılık)


Sonu gelmeyen baskı

Yavuz Türk’ten Yüce Lider’e Dair. Yazar, romanında aşina olunan isimler, tanıdık şehirler, takip edilecek günler yer almıyor. Buna karşın, bütün insanlığın binlerce yıldır bildiği kendini ‘yüceleştirirken’ halkını ‘köleleştirmek’ isteyen liderler, sonu gelmeyen bir baskı, sansür ve kaçınılmaz olan direniş, kitabın her sayfasında hissediliyor. Bugüne dek şiirleriyle okurun karşısına çıkan yazar, bu kez şiirin bütün imkânlarını dahil ettiği ilk romanıyla, hepimizi bütün dünyadan uzak, ancak bütün dünyanın yükünü üzerinde taşıyan bir ada hikâyesine çağırıyor. Kitap, şiir gücünde bir roman. (Everest Yayınları)


Efsanevi bir aşk hikâyesi

Hüsrev ü Şirin–Şeyhi. Divan şiirinin zirve isimlerinden Şeyhî’nin kitabı sadece kendi döneminin değil tüm dönemlerin kayda değer eserleri arasında yer alır. Nizamî’nin aynı adlı eserine nazire olarak kaleme alınan ancak birçok yönden bu eseri aşan kitap, Germiyanlı Şeyhî’nin edebiyata sunduğu bir başyapıt. Gerek içerik gerekse dil özellikleri bakımından dönemini gayet iyi yansıtan eser, kendisinden sonra gelenleri de etkilemiş, zaman içinde genişleyen bir Hüsrev ü Şirin geleneğinin oluşmasında önemli rol oynamıştır. Eski şiirin estetiği ile bezenmiş tarihleri kaplayan efsanevi bir aşk hikâyesi. (Kapı Yayınları)


Acı gerçekler

Lan Mcewan’dan Beton Bahçe: İlk Aşk-Son Ayin. Yazar kitabında annelerini kaybeden kardeşlerin daha dışarıdaki dünyaya bile hazır değilken nasıl kendi dünyalarına çekildiklerini anlatıyor. Dört kardeşi kuşatan bir ölümün ve yıkımın izlerini okura aktarırken huzursuzluğun ne boyutlara varabileceğini gösteriyor. Kısa, etkileyici, kimi zaman korkutucu hikâyelerden oluşan kitap derlemesinde ise insanların gözünü kapamak istediği acı gerçeklere dikkat çekiyor. Can sıkıntısının insanı cinayete sürükleyebileceğini, gençlik meraklarının ne sonuçlar doğurabileceğini, dayanılmaz yalnızlıkların insanın en kötü dürtülerini nasıl uyandırabileceğini gözler önüne seriyor. (Yapı Kredi Yayınları)


Dünya klasikleri tadında roman

Bilal Öztürk’ten Abbasgil. Romanda, uzun yıllar Kırım’da yaşayan ve 1787 Osmanlı–Rus Savaşı sonunda yüzbinlerce Türk gibi buradan göç etmek zorunda kalan Peçenek Türkü Abbas Ağa ve ailesi anlatılıyor. Abbas Ağa’nın dört oğlu ve üç gelini vardır. Üçüncü oğlunun adı Memed’tir ve bu oğul Rus kızı Anna’ya âşık olur. İstihbarat görevlisi bir Rus’un kızı olan Anna, Memed’le evlenir ve eşiyle birlikte ailenin büyük göçüne katılır. Göç yolunda zor bir doğum yapan Anna, Kafkaslar’da dramatik bir şekilde kaybolan bebeği Ali’nin acısına dayanamaz ve intihar eder. (Reşadiye Kültür ve Eğitim Vakfı)


Hayali bir ülke

Ferda İzbudak Akıncı’dan Kış Ülkesi Çocukları. Dört köşesinde dört mevsim yaşanan ülkelerin çocuklarını masal tadında bir serüvene davet eden kitap, bilimi ve teknolojiyi insanlığın yararına kullanma yoluna giden hayali bir ülkenin eğrilerini ve doğrularını tartışmaya açarak, herkesi dünyanın bugünü ve yarını üzerine düşünmeye çağırıyor. İnsanın ‘iyilik’ uğruna dâhi olsa doğaya hükmetme çabasını gündemine alan evrensel konusuyla dikkat çeken bu roman, okurlarını Samanyolu’nun, yıldızların, hatta yıldız kümelerinin arasında merak uyandırıcı bir yolculuğa çıkarıyor. (Tudem Yayınları)


Sorunlar katlanarak arttı

Mustafa Sarı’dan Sosyal Girişimcilik-Umut Işığı. “Değişen toplumsal normlar, minimalist ve çok hoşumuza giden bir vatandaşlık anlayışı sundu bize. Oy ver, vergini öde, yasalara uy ve çağrıldığında orduya hizmet et. Bunların hepsi pasif görevler oysa. Gönüllülük, toplumsal sorunlara ilgi duymak, komşuya yardım etmek, sosyal sorunların çözümü için çalışmak tamamen isteğe bağlı. Bu bizi, toplumsal sorunlardan sadece devletin değil, bireysel olarak bizim de sorumlu olduğumuz anlayışından uzaklaştırdı. Sorunlar çeşitlenirken, katlanarak arttı. İşte sosyal girişimcilik bu devasa sorunları, çözülebilir boyutlara indirgeyerek çözen, aktif vatandaşlık görevini üstlenen insanların çabası sonucu ortaya çıktı.” (Alfa Yayıncılık)


Karanlık, heyecanlı bir öykü

Roald Dahl’den Anlaşıldı Tamam. Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve diğer çocuk kitaplarıyla tanınan yazarın yetişkinlere anlattığı hikâyeler de bir o kadar sihirli. Düşen uçaklar, silah arkadaşlarının yolunu gözleyen askerler, savaşın akıl almaz cinnet hali… İkinci Dünya Savaşı’nda pilot olarak görev yapan yazar, savaş pilotlarının tuhaf hayatlarını ve deneyimlerini, havada her an ölümle burun buruna nasıl yaşadıklarını dehşetli ve karanlık, heyecan ve mizah dolu öykülerde resmediyor. (Can Yayınları)


Bütüncül yaklaşım

David Christiana’dan Başlangıç Hikayesi-Her Şeyin Büyük Tarihi. Tüm insanlık için ortak bir tarih yazılabilir mi ? Yeni bir başlangıç hikâyesi oluşturulabilir mi ? Dünya tarihi evrenin oluşumundan bugüne; dinlere hükümdarlara milletlere rejimlere ya da savaşlara indirgenmeden anlatılabilir mi ? Büyük Tarih eşiklere başlıca dönüşümlere ve kökenlerimiz hakkında derin sorulara odaklanan gezegenlerin oluşumundan evrime tarımın doğuşundan küreselleşmeye her şeyin tarihini ele alan farklı disiplinlerden beslenen bütüncül bir yaklaşım. Bu ekolün önde gelen isimlerinden yazar Büyük Patlama’dan günümüze dek süren hatta uzak geleceğe uzanan bir hikâye anlatıyor. (Doğan Kitap)


Masal gibi bir hikâye

Sevil Köybaşı’ndan Yaşar Kemal-Bir Devrin Çocukları. Onlar, hayallerinin peşinde koşan çocuklardı. Asla vazgeçmediler. Ta ki hayalleri gerçek olana dek. Küçük bir köyde dünyaya gelen ve dünya edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Yaşar Kemal’in çocukluk yıllarına dair masal gibi bir hikâye. Küçük Kemal’in hayalleriyle kurduğu dünyasının kapısı, köye gelen bir çerçinin elinde gördüğü defter ve kalem ile aralanır. Kemal, okuma yazma öğrenmeye karar verir ve okula başlar. Bir yandan eğitimine devam ederken bir yandan da destancı olarak ünü köyünün sınırlarını aşar. Tek hayali hep daha güzeli yazmak olan Yaşar Kemal, adını tüm dünyaya duyuracaktır. (Doğan ve Egmont Yayıncılık)


Eşsiz duyarlılık

Doris Lessing’ten Kıyısız-Şiddetin Çocukları 4. Yazarın eşsiz duyarlılığı, yazdıklarını zamanın ruhunun ötesine taşır. Bu analiz edilecek bir yetenek değildir, sadece onurlandırılabilir. -Joyce Carol Oates- Eğer 20. yüzyıl yazarları için bir Rushmore. Dağı Anıtı olsaydı, üzerine oyulmuş yüzlerden biri kesinlikle Doris Lessing olurdu. -Margaret Atwood- (Everest Yayınları)


Destansı hikâye

Matteo Strukul’dan Medici-Floransa’nın Efendileri. Yazar, bu kitapla üç yüz yılı aşkın bir süre boyunca Floransa kentinde hüküm süren, siyasetten finansa, bilimden sanata, Rönesans’a adını altın harflerle kazıyan Medici Hanedanı’nın destansı hikâyesini kaleme almaya başlıyor. Üçlemenin ilk kitabı Medici, Floransa’nın Efendileri’nde tarihsel gerçekleri döneme ait detaylı betimlemelerle harmanlayan yazar, okuyucuyu Toskana’nın altın varaklı saraylarından İtalyan kentlerinin vebayla lanetlenmiş mahşeri sokaklarına, bilgeliğini ve asaletini bu bereketli topraklardan alan Chianti’lerin o kadifemsi şarap kırmızısından muharebe meydanlarında oluk oluk akan kanın kızıllığına sürüklüyor. (Epsilon Yayınevi)


Belge niteliğinde

Karen Horney’den Kadın Psikolojisi… Yazarın, Freud’un klasik kadın psikolojisine yönelik eleştirel yaklaşımlarını içeren denemelerinden oluşan bu kitap, yukarıdaki sorulara yanıtlar aramakta ve Freud’un kadın psikolojisine ilişkin temel önermelerini kuşkuya boğmaktadır. Her ne kadar Horney, sonraki yapıtlarında kadın ve erkek için ortak bir analitik yaklaşım geliştirmişse de buradaki denemeler, Freud’u sorgulaması ve Horney’in insan psikolojisine ilişkin kendi gelişimini göstermesi açısından ilginç birer belge niteliğini taşımaktadır. (Totem Yayınları)


Umudunu kaybeden kadınlar

Gökçe İspi Turan’dan Firiştegan. Onlar, henüz 8-9 haftalık hamileyken bebekleri rahimlerinden sökülüp alınan ve bir daha bebek sahibi olma şansları kalmayan kadınlar… 25 yıl önce Melek Katili’nin bıraktığı izler yüzünden analığını, umudunu, yaşama sevincini kaybeden kadınlar… Ve 25 yıl sonra katilin geri dönmesiyle korku yeniden başlar. Esrarengiz cinayetlerle tekrar ortaya çıkan Melek Katili, bebek sevinci yaşayan masum anneleri yavrularından ayırmaya devam eder. (The Roman)


Klasik bir roman

Mehmet Rauf’tan Eylül. Kitap, günümüz okuru için, yalılarda, köşklerde yaşamış batılılaşma etkisindeki İstanbulluların aile yapısı; kadınların duygu dünyası; müzik, yeme içme, giyim kuşam, eğlence kültürü gibi gündelik yaşam odaklı da okunabilecek klasik bir roman. “Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var, öyle bir şey ki hiçbirinde rast gelmiyorum… Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor.” (Yapı Kredi Yayınları)


Neler öğrenecek


Hayal gücünün örnekleri

Howard Phillips Lovecraft’ten Nyarlathotep. Korku ve gizem dolu öyküleriyle tanınan yazarın altı öyküden oluşan kitabı adlı seçkisi yazarın üslubunun ve hayal gücünün çok iyi örneklerini içeriyor : Tekinsiz tarihsel gerçeklerle kurmacanın birbirine karıştığı ‘Evdeki Resim’, beklenmedik sonuyla okuru irkilten ‘Korkunç Yaşlı Adam’, yazarın külliyatı içinde mizah duygusuyla öne çıkan ‘Yüzyılı Sonlandıran Dövüş’, ürpertici bir mezarlık öyküsü olan ‘Mahzende’, şiirsel rüya anlatısı kitap ve karanlık bir zihnin derinliklerine dalan kısa ama çarpıcı ‘Hafıza’. (Can Yayınları)


Osmanlı’da enflasyon

Meraklısına Bilim. Popüler bilim neden önemli? Osmanlı’da enflasyon. İbrahim Tatlıses’in hafızası. En büyük Asal Sayı. Matematiğin en şık ikinci denklemi Otonom arabalar ve ahlak Işık kirliliği nedir? Silikon Vadisi ne kadar yeşil? Sürdürülebilir gıda: Yosun Antibiyotik direncinden neden korkmalıyız? Kök hücre nakli: Ya onun ihtiyacı olan kök hücre sizdeyse? Neymiş bu kanser immünoterapisi? Yaz saati nedir? Kuantum fiziğinin doğuşu. (Doğan Kitap)


Hayali kahraman olmak

Zeynep Alpaslan’dan Kahramanı Kurtar. Miya on buçuk yaşında. En sevdiği yemek pizza, en sevdiği şarkıcı Beyonce, en sevdiği dondurma çilekli, en sevdiği kitap Alis Harikalar Diyarında ve en sevdiği renk mavi. Bir şeyler icat etmeye bayılıyor ve görünmez olduğunu düşünüyor. En büyük hayali ise bir kahraman olmak. Çünkü ancak o zaman kendini okuldaki yalnızlığından, evdeki dertlerinden kurtarabilir… (Doğan ve Egmont Yayıncılık)


Irkçılık gerçeği

Maya Angelou’dan Bir Kadının Yüreği. Şair, romancı, müzisyen ve yaşamıyla 20. yüzyıla damgasını vurmuş aktivist Maya Angelou, otobiyografik romanı bizi 1950 ve 60’ların Amerikası’na götürerek ırkçılık gerçeğiyle yüzleştiriyor. Billie Holliday, Malcolm X, Martin Luther King gibi isimlerle arkadaşlığının arka planını anlattığı bu romanda, yalnız bir anne olarak yetiştirdiği oğluyla olan çok özel ilişkisini de gün yüzüne seriyor. Tek başına siyahi bir kadının, bir annenin nasıl Amerika’daki siyah hareketinin öncüsü haline geldiğini okurken içinize farklı bir yaşam kudretinin dolduğunu hissedeceksiniz. (Everest Yayınları)


Önemli belgelerle

Josef Wiesehöfer’den Antik Pers Tarihi-Ön Asya’nın Kadim Krallığı. Bu kitapta sunulan Antik Pers Ülkesi genel tablosu, kapsamlı Pers Ülkesi kavramını temel almaktadır. Ancak onu bugünkü İran devlet topraklarıyla sınırlamamakta, antik dönemdeki İranlı halkların Akhamenid, Part ve Sâsânî imparatorluklarının yaşadığı bölgeleri de kapsamaktadır. Bazıları bugün Afganistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan devlet sınırlarında kalmaktadır. Yazar, bölgede hüküm süren imparatorlukları kronolojik olarak bölümler halinde okurla buluştururken her bölümün başına önemli belgelerin kısa bir özetini de koymayı yazıtsal ve arkeolojik olarak bilinen ve yeni bulunanların bilgi gelişimini sağlayacağı gereğinden önemli bulmuştur. (Totem Yayınları)


İtiraf etmenin yolları

Hermann Hesse’den Hermann Lauscher-Modern Klasikler. Yıllar içinde Lauscher’e ne zaman bir göz atayım desem, çıkarıp atmak ya da değiştirmek istediğim pasajlarla karşılaştım, örneğin Günlük’ün başındaki Tolstoy üzerine kaleme alınmış, gençliğe özgü, kibirli, aptalca sözler… Ne var ki gençlik portremde geçmişe dönük tahrifat yapma hakkına sahip olduğumu sanmıyorum… Hermann Hesse, 1933. (Yapı Kredi Yayınları)


Artık duyamıyorlar

Sıla Baki Alkan’dan Kuğukulak. “İnsanlar huzur nedir bilmez. Sıcacık güneşin, denizin kokusunu taşıyan rüzgârın, yemyeşil bir vadide durup derin ve uzun bir nefes alabilmenin tadını çıkaramazlar. Hep bir işleri vardır. Planları vardır. Aceleleri vardır. Çayırların, derelerin, denizin, ormanın sesini dinlemezler. Ve yeterince dinlemezsen, sonunda gerçekten duymamaya başlarsın. İnsanlara olan da buydu. Kulaklarındaki kuğular bu yüzden köreldi. Bu yüzden artık duyamıyorlar.” (Doğan ve Egmont Yayıncılık)


Bu Haberi Paylaş
ETİKETLER: , , , , ,
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.