Yaşam koşullarının değişmesiyle birlikte, yeni arayışlara yönlenerek, bu değişken koşulların, getirdiği olumsuz etkilerden korunmak adına, günümüzde de son derece popüler bir anlayıştan biri olan Yoga’yı kendi deneyimlerimden de yola çıkarak anlatmaya çalıştım….
Öncelikle Mindfullness (dikkatlilik) temelli yoga eğitmeni Esra Sert youtube kanalındaki bir söyleşisinden bir kesitle başlamak istiyorum:
“Sorunlarımızın bir kısmı fizyolojimize ters düşen yaşam koşullarından kaynaklanıyor. Yaşam koşulları bu kadar hızlı değişirken, fizyolojimiz aslında on binlerce yıl önceki atalarımızla hala aynı iken, ve bu ikisi bu ikisi bir türlü birbirleriyle çalışmayı beceremezken kendimize bakım vermemiz gerekiyor. Mutlu, huzurlu sıradan bir hayat sürmek bu kadar zor olmamalı, ama durum ortada. Yaşam koşulları giderek değişiyor ve fizyolojimize ters düşer hale geliyor ve bu konuda bir şey yapmamız gerekiyor. Eğer gerçekten yaşamın içinde rahat bir nefes almak istiyorsak , ve bu, gün geçtikçe artan; stres,baskı ve depresyondan kendimizi uzaklaştırmak, başka yöne gitmek istiyorsak; Kendimize bakım vermemiz gerekiyor. Bunun başka yolu yok. Ve bugünlerde bu bakım, çok büyük bir kısmı için insanların; Meditasyon, yoga ve mindfullness çünkü sinir sistemini olumlu yönde etkiliyor bu pratikler bütün bu pratikleri yaşamımızın içine alarak, aslında yaşam koşullarının yıprattığı sistemimize bir bakım veriyoruz. Ve bu bakımı vermeden ben, açıkçası; mutlu ve huzurlu bir yaşamın mümkün olduğunu düşünmüyorum artık.” 
13. yüzyılda yaşamış; şair,fakih,alim, ilahiyatçı ve sufi mutasavvıf olan, Mevlana Celaleddin Rumi bir bir öğüdün de şöyle der: “ Beden ruh vasıtasıyla hareket eder, fakat siz ruhu göremezsiniz: Ruhu bedenin hareketleriyle bil.”
Evrenselliği içinde barındıran, yoga öğretisi ile Mevlana’nın bu insanlığa naklettiği bu değerli sözü bire bir örtüşmekte…
Yaşadığımız bu pandemi sürecinin yarattığı korku ve boşluk; faydalı bir zamana evrilmek için bizleri bekliyordu aslında… İşin olumlu tarafından bakabilenler için, eşi bulunmaz bir fırsata dönüştü… Her türlü teknoloji bu sayede pozitif alanlar için kullanılabilir hale gelebilirdi?
Kişisel isteklerini bu yoğun ve tempolu yaşam koşulları nedeniyle hep geri planda bırakmak zorunda kalan bizler için ; küresel bir tehtidin baş göstermesi ile bir süreliğine askıya alındı. Hayatımızı bir anda değiştirip, kaos ortamından uzaklaştırdı. Kabuğumuza çekilmek, ve bu olan biteni kendi içimizde değerlendirmek adına , serbest bir alan açılmış oldu…
Ben de bu alanı yapamadığım yeni şeylerle doldura bilenlerdenim…Son derece iyileştirici bir egzersizler bütünü olan Pilates ile haşır neşirdim uzun zamandır ve halen de vazgeçilmez bir yere sahip benim için…Yaptığım onca egzersiz sayesinde alışkın olduğum bir akış içindeydim… Aynı şekilde başka bir yaşam pratiği ve kendi içinde bir felsefesi bulunan uzun bir geçmişe sahip ancak günümüzde de çok popüler bir kavram olan yogayı hayatıma katmak içinde bir fırsat olarak gördüm bu yaşadığım dönemi…
Yine muazzam bir akış sunan ve sonrasında son derece iyi insana kendisini çok iyi hissetiren hareketler bütününün içinde buldum kendimi. Bunu da, bu işi en iyi yapan eğitmenlerin Youtube kanalında hazırladığı videolar, sayesinde gerçekleştirdim…
İnsanın geçmiş düşünceler ve gelecek kaygılarının arasında sıkışıp kaldığı, kendini bu iki durumdan da uzaklaştırıp,anda kalabilmesini sağlayabilecek, son derece faydalı bir yöntem yoga… En önemlisi ; beden hareket ettikçe ruh huzur buluyor… Meditasyonla biten bu pratiklerle zihnimizin kalitesi artıyor ve soyut olan o enerjiyi somut hale dönüştürüyor aynı zamanda…
Günümüzün getirdiği hızlı ve ağır tempo, yaşam kalitemizi düşürüyor. Bir arada olduğumuz kalabalıklar, yeni iletişim ağlarının bize sunduğu gruplar, sosyal medya hesaplarımız ve paylaşımlar zincirlerine maruz kalıyoruz. Elimizde olan zamanı da bunlara harcıyoruz. Yalnız kalmak ve kendi iç yolculuğuna çıkmak isteyenler için çok büyük bir engeller oluşturuyor. Bu karmaşık düzenimizden biraz da olsa sıyrılarak; elimizde olanı, doğru ve faydalı şeyler için kullanmayı hedef seçebiliriz… Ve bir süreliğine her şeyden uzak kalıp kendimizi arındırabiliriz… Bu seçeneklerin en faydalı olanlardan biri de YOGA ve MEDİTASYON…
Bu deneyimi yaşayanlar için vazgeçilmez bir yaşam pratiği olan Yoga’nın çok eski bir geçmişi var. Bundan tam 50 bin yıl önce, Hindistan’da çıkmış bu anlayış… Fikrin kökeni ise; aynı zamanda hem bedeni hem de ruhu çalıştırmak üzerine kurulmuş, aydınlanma ve bütüncül bir yaşam pratiği anlamına geliyor.
Hindistan da keşfedilen yazılı bilgiler (metinler) Yoga ile ilgili günümüze kadar ulaşan ilk tarihsel bulgulardır. Bu metinlere, kelime anlamı bilgi olan, “Veda” adı verilmiş. Çok eski zamanlarda ilk vedalar yaprakların üzerine yazılmış… Yoga ile ilgili bilgiler içeren 2000 yaşındaki bu yapraklar, Hindistan’ da ki an eski yazılı bulgulardır…
Yoga biliminin, felsefesinin kurucusu olarak kabul gören,Patanjali adındaki Hint düşünür tarihi metinleri, farklı kişilerde gözlemlediklerini (yoga pratiklerine dair) kapsamlı olarak bir metinde toparlanmış. Panjali’nin 
Panjali’nin Yoga Sutraları’nın değeri ise sistemli bir şekilde yoga felsefesini, teorisini ve pratiğini aktaran, bilinen en eski metin olmasından kaynaklanıyor. Bu sekiz bölüm tüm yaşam pratiğinden oluşuyor.
Bu sutraların açılışlarını yani ne anlama geldiğini internet aracılığı ile inceleyip bilgi sahibi olabilirsiniz…
Son olarak; Ruhsal ve fiziksel bütünlük içinde sağlıkla, sevgiyle ve de kendinize ait zamanlarda kalmanız dileğimle…