celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kış aylarında 7 cilt hastalığına dikkat

21.10.2020 - 9:51    google-news - ABONE OL

Mevsimin değişmesi, güneşin ısıtıcı etkisinin azalması, havanın soğuması, rüzgar, hava kirliliği, kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirme, daha …

Mevsimin değişmesi, güneşin ısıtıcı etkisinin azalması, havanın soğuması, rüzgar, hava kirliliği, kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirme, daha az su içilmesi ve uzun sıcak banyolar gibi faktörler kış aylarında ciltte kuruluğun artması sonucu çeşitli cilt hastalıklarının gelişmesine neden olabilir.

Güneş ışınlarının kış aylarında daha az alınması birçok kişide depresif duygu durumuna neden olabildiği için bu stresin de bazı cilt hastalıklarını tetikleyebildiği bilinmektedir.

Kış aylarında artış gösteren 7 cilt hastalığı ‘kaşıntı’, ‘seboreik dermatit’, ‘el egzaması’, ‘gül hastalığı’, ‘soğuk ürtikeri’, ‘sedef hastalığı’ ve ‘Reynaud hastalığı’ olarak sıralanabilir.

Egzamadan bitlenmeye, ilaç döküntülerinden mantar hastalıklarına pek çok hastalıkta en önemli yakınmalar kaşıntı oluşturan durumlardır.

Kaşıntı bir sağlık probleminin belirtisi olarak bilinse de aslında kendisi de tek başına bir hastalık olabilir. Kaşıntı hastalığının kış aylarının başlangıcında görülme sıklığı artıyor, bunun en önemli nedeni ise soğuk ve nemsiz havanın cildimizi aşırı kurutmasıdır.

Kaşıntı özellikle yaşlı kişilerde daha sık rastlanıyor. Bunun nedeni ise yaşlandıkça deri fonksiyonları, derinin esnekliği ve su tutabilme özelliğinin azalmasına bağlı.

Sert alkali sabunlarla, çok sıcak suyla uzun banyo yapılmasının derinin koruyucu lipid tabakasını zayıflatarak, deri kuruluğuna ve kaşıntıya yol açılıyor. Türk toplumunda yaygın olan lif ve kese alışkanlığının da deri kuruması ve kaşıntıda büyük bir rolü var.

Aşırı sıcak suyla banyo yapılmaması, duş süresinin uzun tutulmaması, duştan sonra vücuda nemlendirici krem sürülmesi gerekiyor.

Ayrıca bol su içmek, baharatlı yemeklerden kaçınmak, çok sıkı ve sentetik ya da yünlü kıyafetler giymemek, stresten uzak kalmaya çalışmak kaşıntıdan şikayet edenlerin dikkat etmesi gereken noktalar.

Kış mevsiminde görülen seboreik dermatit (yağlı egzama) ise daha çok saçlı deri, kaş içleri, burun kenarı, yanaklar ve kulak içlerinde kızarık alanlar üzerinde sarı yağlı kepeğimsi kabuklanmalar şeklinde ortaya çıkan bir egzama türüdür.

Toplumda sık rastlanmasına rağmen hastalar çoğunlukla bu durumun farkında bile değildir. Uzun süreli sıcak duş almak, yorgunluk ve stres gibi faktörlerin yanı sıra, acılı ve baharatlı gıdalar, kabuklu kuruyemişler de hastalığın alevlenmesine neden olur.

Seboreik dermatiti olan hastaların kış mevsiminde kuruma olmasa bile yüzüne her gün düzenli olarak su bazlı nemlendirici krem sürmesi gerekmektedir.

Ayrıca çok sıcak suyla duş alınmaması gerek. Saçları sadece bir kez şampuanlamak yeterli. Saç diplerine masaj yapılmamalı. Rüzgarlı ve soğuk havada kalınmamalı. Acılı, baharatlı ve paketli gıdalar tüketilmemeli.

Havanın kuruması ve neminin azalmasıyla cildi koruyan yağ tabakasında küçük hasarlar oluşabilir. Zamanla hasar gören bu alanlardan deterjanlar, dezenfektanlar, sıvı sabunlar, mite ve tozlar gibi çevresel alerjenlerin cilt altına geçişi kolaylaşır ve alerjik yolaklar tetiklenir.

Soğuyan havanın ve sık el yıkamanın etkisi ile tetiklenen alerjik yolaklar ellerde kuruluk ve minik çatlamalar yer yer kızarık kaşıntılı egzama plaklarının oluşmasına yol açar.

Gül hastalığı (Rozasea) da kış aylarında görülen ya da alevlenen 7 cilt hastalığından biridir. Rozasea, burun, çene, alın ve yanaklar gibi özellikle yüzün orta kısmını tutan, kızarma ve yanma ataklarıyla başlayıp daha sonra sivilceler, kalıcı kızarıklık, kılcal damarlarda artış, deride ödem yaparak şiş bir görünüme neden olan kronik bir deri hastalığıdır. Çoğunlukla 30 ila 60 yaş arasındaki, açık tenli, renkli gözlü erişkin kişilerde görülen aralıklı gözlenen yanma ve kızarıklık atakları mevcuttur.

Hastalığın alevlenmesini önlemek için sıcak suyla uzun süreli banyolardan, aşırı baharatlı acı gıdalardan, soğuk ve rüzgarlı havalar ve stresten uzak durulması gerekmektedir.

Soğuk ürtikeri de kış mevsimi cilt hastalıklarından biridir. Hastalık soğuğa maruziyet sonrası gelişen kaşıntılı şişlik ve anjio ödemle karakterizedir.

Hastalık soğuk içecekler, soğuk hava ve soğuk eşyalar ile temas edilmesinden dakikalar sonra kırmızı şişlikler şeklinde ortaya çıkar. Soğuk suda yüzme sonrası anaflaksi ve ölüme yol açan vakalar bildirilmiş olsa da oldukça nadir görülen soğuk ürtikerinde en önemli koruyucu faktör, soğuk hava ve soğuk sudan uzak durulmasıdır.

Tüm deri alanlarında oluşabilen ancak sıklıkla dizler, dirsekler, saçlı deri, bel bölgesi, kalçalar, tırnaklar ve genital bölgeyi etkileyen sedef hastalığı, deri ve eklemleri tutan kronik seyirli bir hastalıktır. Azalan güneş ışınlarıyla D vitaminin sentezinin yetersiz hale gelmesi, cildin kuruması ve stres sedef hastalığını alevlendiriyor. Cildin kuruması ve gerilmesi ise kaşıntıya neden oluyor.

Kış aylarında görülen 7 cilt hastalığından biri olan Raynaud hastalığı ise el ve ayak parmaklarını etkileyen bir kan dolaşımı bozukluğudur. Parmaklarda kangrene kadar gidebilen bu hastalıkta el ve ayak atardamarlarında aşırı büzülme ve buna bağlı belirtiler ortaya çıkar. Bir ya da daha çok parmak ağrıyla veya tam bir duyu kaybı ile birlikte aniden soluklaşır, sonra morarma, daha sonra kızarma görülür. Parmaklarda yanma ya da iğne batması şikayeti de eşlik eder. Tedavide hastanın el ve ayaklarını travmalardan ve soğuktan koruması önerilir. Eldiven ve kalın çorap kullanımı soğuk maruziyetinden korunmada yardımcı olur.


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.