İBB’nin ‘adrese teslim’ ihaleleriyle kamunun milyonlarca lira ziyana uğratıldığı savı

İddianamede, şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Tolga Volkan Aslan ve Fatih Keleş’in sorumlu olduğu “ihaleye fesat karıştırma” cürmüne ait sözlerine başvurulanların, İBB tarafından gerçekleştirilen ana ihaleler ile buna bağlı olarak yapılan alt ihalelerin hangi şirketler üzerinde kalacağının en başından bu yana belli olduğunu, bu tertibin İmamoğlu’nun talimatıyla örgüt yöneticisi Murat Ongun tarafından sağlandığını anlattıkları bildirildi.

İfadeleri alınan bireylerin, belediyece yapılan ihalelerin cürüm örgütünün tertibi dahilinde evvelden ayarlanarak “adrese teslim” halde gerçekleştiğini beyan ettikleri aktarılan iddianamede, beyanların uzmanlar tarafından yapılan tespitlerle uyumlu olduğu kaydedildi.

İddianamede, “Muhtelif birçok şahsın birebir tarafta beyanda bulunmasının, hayatın olağan akışı içerisinde tesadüfle açıklanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.” sözüne yer verildi.

“2024 Yılı Türlü Görüntü Çekimleri, Sinema Üretimleri, Kitap Basımları, Medya/Basın Takip Hizmetleri ile Taşınabilir Bağlantı Araçları Temini Alımı İşi” ihalesine fesat karıştırıldığı aktarılan iddianamede, açık ihale adabıyla yapılan bu ihale dokümanını 6 isteklinin Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden indirmesine karşın, ihaleye İBB’nin iştirak şirketi Medya AŞ ile birlikte 2 şirket tarafından teklif verildiği, yalnızca MEDYA AŞ’nin teklifinin geçerli sayıldığı, 22 Ekim 2024’te Medya AŞ ve yönetim ortasında 168 milyon 305 bin 500 lira bedelle kontrat imzalandığı belirtildi.

İddianamede, ortalarında kabul edilebilir doğal bir ilişki olmayan ve farklı hizmet sunucuları tarafından yerine getirilebilecek farklı uzmanlık mevzularına ait hizmet işlerinin tek bir ihale kapsamında ihale edilmesi, farklı hizmetlerin bir ortaya getirilerek ihale hacminin büyük tutulması ve bu işlerin kısmi teklife açılmamasıyla rekabet ortamının sağlanmadığı, eşit muamele, kaynakların verimli kullanılması ve gereksinimlerin uygun kurallarla karşılanması unsurlarına karşıtlık bulunduğu bildirildi.

“ALT İHALELERİN ÖRGÜTE MÜZAHİR FİRMALARDA KALMASINI SAĞLAMAK İÇİN KURGUSAL İHALE SİSTEMİ İŞLETİLDİ”

Suça bahis ihalede, İmamoğlu hata örgütünün amaçlarına ulaşabilmesi ismine ihaleye fesat karıştırıldığı belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

“İhalenin metoduna uygun yapılması halinde ihaleye çok sayıda iştirakçinin teklif verme imkanının bulunduğu ve işin çok daha uygun bedeller üzerinden yapılarak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kasasından daha az ölçünün çıkmasının kuvvetle olası olduğu, bu nedenle de tam olarak ölçüsünün tespiti mümkün olmamakla birlikte ihalede rekabet ortamı sağlanmayıp bâtın bilgilerin paylaşılması ve ihalenin adrese teslim olarak Medya AŞ’ye verilmesi nedeniyle kamu ziyanı oluşmuştur. “

İddianamede, “2025 Yılı Çeşitli Görüntü Çekimleri, Sinema Üretimleri, Kitap Basımları, Medya/Basın Takip Hizmetleri ile Taşınabilir İrtibat Araçları Temini Alımı İşi” kapsamında yapılan ana ihalede, Murat Ongun’un, İmamoğlu’nun talimatıyla örgüt üyeleri üzerindeki hiyerarşik gücünü kullanarak evvelden ihaleyi alacak firmaları belirlediği, ihalenin kasıtlı olarak Medya AŞ üzerinde kalmasını sağladığı aktarıldı.

Medya AŞ’nin bu ana ihaleyi alt ihalelere husus edip, işi kısımlara ayırarak 4 farklı firmaya yaptırdığına işaret edilen iddianamede, “İmamoğlu cürüm örgütünün Kültür ve Medya AŞ nezdinde yapılan alt ihaleleri bir gelir kapısı olarak görmesinden kaynaklı olarak, yapılan alt ihalelerin örgüte müzahir firmalar üzerinde kalmasını sağlamak için büsbütün kurgusal bir ihale sistemi işletilmiş olup, bu konu belge kapsamına yansıyan bir çok şahsın beyanıyla açıklığa kavuşmuştur.” tabirlerine yer verildi.

“BU PARALARI ÖDEMEYENLERİN İŞ YAPMASI ENGELLENİYORDU”

İddianamede, aktif pişmanlık kapsamında tabir veren İnova Reklam firmasının yetkilisi İnan Boztaş’ın ihalelerle ilgili beyanları yer aldı.

Boztaş, 2020-2024’te üçüncü şahıslardan kiralanan reklam mecralarını kullanmak için olağanda İBB Kentsel Tasarım Müdürlüğünden müsaade almak gerektiğini fakat Kültür AŞ ve Medya AŞ’ye yönlendirildiğini anlattı.

Bu iştiraklerin, dron çekim hizmeti, grafik tasarım hizmeti, ajans hizmetleri, fotoğraf çekimleri hizmeti, arşiv görüntü imaj hizmeti üzere açıklamalarla şirketine fatura keserek, kendisinden zorla kimi paralar tahsil edildiğini belirten Boztaş, sözünde şunları kaydetti:

“Bu paralar ödenmezse reklam şirketlerine müsaade yahut rastgele bir iş verilmiyordu ve bu paraları ödemeyenlerin iş yapması engelleniyordu. Bu faturaların açıklama kısmında belirtilen hizmetler olağanda hiç yapılmamış olan farazi şeylerdir. Yalnızca para tahsil etmek için işler yapılmış üzere gösterilip iştirak şirketlerine para göndermemiz isteniyordu. Biz de bunu fatura kestikleri ve resmi olduğu için, birebir vakitte belediyeye gelir olduğunu düşündüğümüzden göndermek zorunda kalıyorduk. Bu bedeller bazen çok afaki ve acımasız olabiliyordu. Sistem 2019 belediye seçimlerinden evvel bu türlü değildi.”

KAMU MİLYONLARCA LİRA ZİYANA UĞRATILDI

İddianamede, 2021’de İBB mülkiyetindeki Avcılar Denizköşkler, Bakırköy Florya, Beykoz Koru ve Zeytinburnu 1453 Çırpıcı Toplumsal Tesisleri’nin tertip hizmetlerinin 3 yıl mühletle işletilmesine ait ihalelerindeki usulsüzlüklere yer verildi.

İhalenin 3 milyon 715 bin lira iddiası bedelle açıldığı aktarılan iddianamede, ihaleyi 3 milyon 800 bin lira teklif veren tek istekli Medya AŞ’nin kazandığı, Medya AŞ’nin daha sonra tesisleri alt kiralama ihalesine açtığı bildirildi.

İddianamede, ihalede iddiası bedelin kusurlu ve düşük belirlendiği, ihaleye katılmak için yıllık 1 milyon 238 bin liralık bir iş için en az 2,5 milyonluk sermaye, 5 yıl için 4 milyonluk ciro, 1 milyonluk iş tecrübesi, konusu “organizasyon hizmetleri” olmasına karşın, dijital baskı yahut medya hizmetleri ile reklam, tanıtım ve dijital yayıncılık hizmetlerinin tamamında tıpkı anda en az 3 yıl çalışmış ve hala de faaliyet gösteriyor olma koşullarının birlikte arandığını, bu durumun birçok firmanın ihaleye katılamaması sonucunu doğurduğu ve rekabetin sağlanamadığı kaydedildi.

Sonuçta ihaleye yalnızca Medya AŞ’nin iştirak sağladığı üzere ihaleyi de kazandığı belirtilen iddianamede, kamunun 2 milyon 952 bin lira ziyana uğratıldığı söz edildi.

İddianamede, Sütlüce Mahallesi’nde 2 bin metrekarelik alana sahip aktiflik çadırının 2023’te 3 yıl müddetle aylık 32 bin lira varsayımı bedelle kiraya verilmesine ait ihaleye çıkıldığı, tek istekli Kültür AŞ’nin 3 yıllık toplam 1 milyon 200 bin lira teklifle katılıp ihaleyi kazandığı belirtildi.

Medya AŞ’nin, İBB’den metrekaresi 384 liraya kiraladığı yeri 2-3 ay sonra 34,5 kat bedelle alt şirketlere kiraya verdiği, böylelikle bu ihalede kamunun 28 milyon 627 bin lira ziyana uğratıldığı vurgulanan iddianamede, ayrıyeten İBB ile Kültür AŞ ortasında imzalanan kontrat uyarınca, alt kiralama süreci yapıldığında İBB’ye onaylatılması gerekirken, süreçten yaklaşık 5 ay sonra İBB’den kiralama muvafakati alındığı bildirildi.

İddianamede, bu ihale için “Muhammen bedelin yanlış hesaplanmasının, kolay bir yanılgının yahut tesadüfün eseri olmadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kasasına azamî ölçüde para girmesinin hedeflenmediği ve kamu menfaatleri gözetilmediğinden muhammen bedelin birçok aksiyon kapsamında olması gereken meblağdan eksik hesaplanmasının, suça husus işten elde edilecek gelirin alt ihaleleri alan firmalar tarafından kazanılmasının amaçlandığının bir göstergesi olduğu, bu formda ana ihale kapsamına fesat karıştırılarak ihalenin Kültür AŞ üzerinde kalmasının sağlandığı anlaşılmıştır.” değerlendirmesi yapıldı.