“Buralardan mesken almayın” demişti! Sarsıntı Uzmanı Ahmet Ercan, İstanbul’da iki ilçeyi işaret etti, tarih verdi

Deprem Uzmanı Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, toplumsal medya hesabından, ‘Uyarıyorum’ diyerek; Türkiye’de konut alınmaması ve kiralanmaması gereken vilayet ve ilçeleri tek tek sıraladı.

Ahmet Ercan şu paylaşımda bulundu: Tire, Ödemiş, Torbalı, Aydın efeler, Manisa, Turgutlu, Kemalpaşa, İzmir-bayraklı, Bornova ovası, Menemen ovası, İnciraltı, Bostanlı ,Alaybey, Mavişehir, Çiğli, Balıkesir, Afyonkarahisar, İzmit, İstanbul-Ataköy, Yeşilköy, Haramidere, Bakırköy Yeşilyurt, Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü- Dalyan, Pınarkent, Gürpınar, Esenyurt , Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, Zeytinburnu, Tuzla kıyı , Kocaeli-Gölcük, Düzce, Kaynaşlı, Bolu, Adapazarı, Tekirdağ, Bandırma, Yalova, Adana, Çukurova Ceyhan, Mersin, Erzincan, Tokat , Amasya, Bursa-Nilüfer , Osmangazi, Yıldırım, Muğla-Fethiye üzere kentlerimizde; Sulak, gevşek, birinci° verimli tarım alanlarına dikilmiş olan çok katlı dikintiler sarsıntı sırasında sarsıntıyı üçle beş kat büyüterek yapıyı hoplatacak, ayrıyeten rezonansa gelerek çok çalkalanacak, buna dayanamayanlar göçme ile karşı karşıya kalacaktır. Lütfen bu üzere yerlerlerden konut satın almayın, ayrıyeten kiraya tutmayın.

“YAŞAMAK İÇİN SAĞLAM YERDE, SAĞLAM YAPI”

İlgilendiğiniz yapının Yer-Yapı Güvenlik evrakını isteyiniz. Olumsuz ise vazgeçiniz. Zelzeleler ile sarsıntılarda Yaşamak için sağlam yerde, sağlam yapı. 

Bu paylaşımı çok konuşulan Zelzele Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Kanal D’de yayınlanan Neler Oluyor Hayatta programına bağlanarak kelam konusu açıklaması hakkında ayrıntıları paylaştı. Ayrıyeten Prof. Dr. Ercan, İstanbul’da beklenen büyük zelzele konusunda da çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. 

AHMET ERCAN: ‘KORKUTTUNUZ’ DİYEREK SORUN ÇÖZÜLMEZ

Deprem riski ihtarıyla tek tek sıraladığı vilayet ve ilçelerle ilgili Ahmet Ercan şu sözleri kullandı: Jeofizik mühendislerinin temel gayesi, tıpkı kollayıcı tabipler üzere, halkı evvelce uyararak göçük altında kalmasını engellemek ve can güvenliğini sağlamaktır. Münasebetiyle bizim yaptığımız ihtarları “çok korkuttunuz” biçiminde yorumlamak çağ dışı bir yaklaşımdır. Elbette jeofizik mühendisleri ve zelzele bilimciler bu cins açıklamalar yapacaktır. “Korkuttunuz” denilerek sorun çözülemez. İnsanların çaresiz kalmaması için bilgilendirme kuraldır.

Ben sık sık söylüyorum; Türkiye’nin en yaş almış sarsıntı bilimcisiyim. 55 yıldır zelzelelerle uğraşıyorum. Bu süreçte gördüğüm şudur. Göçük altından çoğunlukla fakir ve dar gelirli vatandaşlarımız çıkar. Zira sağlam tabanda, inançlı yapılarda oturma imkânları yoktur. Asıl sorun burada yatıyor. Bir ülkede iktisat ne kadar güçlenirse sarsıntı riskleri de o kadar azalır. Örneğin daima lisana getirdiğimiz Japonya mucizesi ya da Amerika örneği. Amerika’da 7.3 büyüklüğüne kadar zelzeleler neredeyse hiç yıkım yapmaz, can kaybı yaşanmaz. Halbuki Türkiye’de 6.1 büyüklüğündeki bir sarsıntı bile yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Bunun üzerine düşünmemiz gerekiyor.

“TEPELERİ BIRAKIP TARIM YERLERİNE YERLEŞTİK”

Deprem yıkımlarının yaklaşık yüzde 65’i tabandan kaynaklanan sıkıntılardan doğar. Şayet berbat bir tabana yapılaşma yapılmışsa, o yapının zelzele sırasında başına neler gelebileceğini iddia etmek bile sıkıntı olur. Bilhassa 20. yüzyıldan itibaren, Türk halkı dorukları bırakıp verimli tarım alanlarına yönelmiştir. Halbuki verimli, sulak, gevşek tarım alanları sarsıntı açısından son derece risklidir.

“EV ALMAYIN DERKEN ANLATMAK İSTEDİĞİM ŞUYDU…”

Benim toplumsal medya hesabımda “şuralardan konut tutmayın yahut satın almayın” derken anlatmak istediğim şey şudur. Şayet konut tutmak ya da satın almak istiyorsanız kesinlikle bir “yer–yapı güvenlik belgesi” alın. Bu evrak olumlu çıkarsa konut alın yahut kiralayın; olumsuz çıkarsa katiyetle almayın.

İSTANBUL SARSINTISI İÇİN İKİ İLÇEYE DİKKAT ÇEKTİ

Öncelikle şunu söyleyeyim: İstanbul’un içinden canlı bir fay sınırı geçmiyor. İstanbul’un içinde büyük bir zelzele olmayacak. Zelzele, İstanbul’un dışında, Kuzey Marmara’da, yani Marmara kıyılarının yaklaşık 25 km güneyinde, doğu–batı doğrultusunda gerçekleşecek.

Burada beklediğimiz iki başka sarsıntı var. Birinci sarsıntı, Küçükçekmece’nin 25 km güneyinde, 7–10 km derinlikte. Büyüklük beklenti ise 6.4 – 6.8

İkinci sarsıntı bölgesi ise Silivri. 23 Nisan 2025’te 6.2 büyüklüğünde bir “sınırlayıcı deprem” olmuştu. Beklediğimiz ikinci sarsıntı tam o bölgede olacak. O sınırın potansiyeli evvelce 7.0 – 7.2 idi. Fakat 6.2’lik sarsıntı sonrası bir ölçü tansiyon boşaldığı için artık beklenen büyüklük 6.9 – 7.1 aralığına gerilemiştir.

ÇOK BÜYÜK ZELZELE SENARYOSU

Yani Kuzey Marmara’da iki zelzele bekliyoruz. İki sarsıntı olacağı için de her birinin büyüklükleri evvelden tez edilen “çok büyük tek deprem” senaryosuna nazaran küçülmüş durumda. Bu zelzele kesinlikle olacak, üstelik iki tane olacak. Lakin olması için çok erken.

Benim uzmanlık alanımda, yani jeofizikte, kestirim bilimi vardır. Bu hususta Türkiye’de MIT’de post doktora yapmış tek şahısım. Uzun erimli kestirimlere nazaran beklediğim vakit aralığı en erken 2065 – 2075. Bunu 1999’dan beri söylüyorum. Vakit da esasen benim söylediklerimi doğruladı. Zira 26 yıldır “her an olabilir” diyenlerin dediği olmadı.

Dolayısıyla bizim yapmamız gereken çok net. Sağlam yerde, sağlam yapılaşma. İstanbul’da kentsel dönüşümü gecikmeden tamamlamak