Böcek ailesini ‘Alüminyum Fosfit’ mi öldürdü? ‘Bir odada kullanırsanız, o apartmanda sabah kimse uyanmayacaktır’

Fatih’te baba Servet Böcek, anne Çiğdem Böcek ve 2 çocuğun hayatını kaybettiği olaya ait yürütülen soruşturmada ailenin kaldığı odanın alt katında tahtakurusuna karşı ilaçlama yapıldığı belirlendi. İlaçta bulunan ‘alüminyum fosfit’ içeren unsurun, ailenin bulunduğu odaya banyo boşluğundaki havalandırmadan ulaşarak ve odadakileri zehirlemiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

‘KİMYASAL SİLAH OLARAK KULLANILMASI BİLE YASAKLANMIŞ BİR GAZDIR’

Alüminyum Fosfitin tehlikelerinden bahseden Halk Sıhhati Uzmanı Özkan Kaan Karadağ, “Alüminyum fosfit kimyasal bir unsur ve orada tepkiye girmesi kolay bir kimyasal unsur. Havadaki nem dahil olmak üzere tepkiye girer ve fosgen gazını ortaya çıkarır. Asıl zehirli etken fosgen gazıdır. Birçok insan için fosgen gazı tanıdık bir isimdir. Birinci Dünya Savaşı’nda kimyasal silah olarak kullanılan bir gazdır, fosgen gazı. O uygulamadan sonra hatta o kadar tehlikeli ve insanlık dışı görülmüştür ki yasaklanmış bir gazdır. Kimyasal silah olarak kullanılması bile yasaklanmış bir gazdır. Ondan sonraki savaşlarda kullanılmadığı varsayılır. Bu kadar tehlikeli bir kimyasal unsurun konutlardaki kullanımı ya da iş yerlerindeki kullanımı denetim altına alınabilir değildir. Bu nedenle kullanılmamalıdır” tabirlerini kullandı. 

‘YAŞAM ALANLARINDA KULLANILMASI YANILGILI BİR UYGULAMADIR’

İnsanların ömür alanında kullanılması muhakkak yanılgılı bir uygulamadır diyen Özkan Kaan Karadağ, “Bu materyalin uygulandığı birkaç alan var. Örneğin besin depoları üzere ya da ambarlar üzere, hububat ambarları üzere. Bu materyal buralarda uygulanırken 150 metrelik bir güvenlik çemberi kurulur ve denetim altında uygulanır. Tam giysili çalışanlar tarafından uygulama gerçekleştirilir. Uygulama makul bir mühlet yapıldıktan sonra da yeniden tam giysili beşerler tarafından havalandırma gerçekleştirilir. Sonrasında alanda ölçümler yapılır. 0,1 ppm’in altına indiğinde lakin alana geri dönüş sağlanabilir. Kimyasal silah olarak 4 ppm’in üstünde şiddetli akciğer meselelerine yol açar. Koku hissi, 4 ppm’in üstünde duyulur ve tekrar 4 ppm’in üstünde yanma hissi de alırsınız. Bunlar bir taraftan da alarm vazifesi görür. Lakin 2 ppm üzere bir sayıda bu kimyasal unsur hissedilemez, solunur ve ziyan verir. Böcek ailesinde olan da muhtemelen çok emsal bir durum. Şayet o iş yerinde, otelde alüminyum fosfitle ilaçlama yapıldıysa öbür bir etken aramanın da gereği yoktur. Zira 2 ppm’in altındaki yani milyonda 2 ünitenin altındaki bedellerde fosgen gazı, 2 ila 48 saat içerisinde tesir göstermeye başlar ve tesiri de bilhassa akciğerlerde önemli harabiyet ve akciğer ödemi biçiminde gerçekleşir. Vefata giden yolu da bu açar. Hipoksi, yani oksijensizlik nedeniyle vefatla karşılaşılır” diye konuştu. 

‘TÜRKİYE’DE BU MATERYALİN SATILMASININ SONLANDIRILMASI GEREKİR’

Karadağ, “Henüz daha alüminyum fosfit tabir edilmemişti. Onun için varsayımlardan yola çıktık. Zira imaj alüminyum fosfite bağlı fosgen zehirlenmesine çok benziyordu. O ikazımızı iki gün evvel tekrar tekrarladık. Endüstriyel Toksikoloji Derneği’nin ilgisi dediğim üzere 4 yıldır var ve 4 yıldır da bu kimyasal hususun satışı ve kullanımı dahil olmak üzere sonlandırılması gerektiğini söylüyoruz. Yalnızca özel yetki verilmiş ünitelere, özel donanımlı ünitelere, özel donanımlı şirketlere ve yalnızca onlara satımı gerçekleşmeli, yalnızca onlar tarafından kullanılmalıdır diyoruz. İnsanların hayat alanlarına yakın bölgelerde, otellerde, yurtlarda, iş yerlerinde böcek ilaçlama ya da rastgele bir ilaçlama için kullanılmayacak bir husustur. Bir kimyasal silahtır, bir terör silahıdır. Bu gerecin satılmasının Türkiye’de katiyen sonlandırılması gerekir. Yapılması gereken budur. Bir meskende, bir apartmanda bu malzemeyi rastgele bir odada kullanmaya kalkarsanız, o apartmanda sabah kimse uyanmayacaktır. Onun için bu türlü bir kimyasal husus katiyetle hayat alanlarında kullanılmaz” sözlerini kullandı. 

‘ALÜMİNYUM FOSFİT TÜM GELİŞMİŞ ÜLKELERDE YASAK’

Dünya’nın birçok ülkesinde yasaklı ya da kullanım alanının sonlandırdığını tabir eden İş Sıhhati Bilim Uzmanı Özkan Kaan Karadağ, “Türkiye’de ise gördüğünüz üzere konutlarda, beşerler kendi meskenlerinde bile kullanabilir durumdalar ne yazık ki. Tüm Avrupa ülkeleri, bütün gelişmiş ülkelerin hepsinde yasak. Hatta Uzak Asya dışında, örneğin İran’da yasak değil ancak Birleşik Arap Emirlikleri’nde yasak, Hindistan’da yasak. Yasağı tekrar tabir etmek istiyorum. Zira birisi çıkıp “Hayır, yasak değil” diyebilir. Önemli biçimde sınırlanmış haldedir. Bu kimyasal unsur akciğerlerde ödem imgeleri, akciğerlerde kanamalar, bir cins zedelenmeler, akciğer iç dokularında zedelenmeler, alveollerde zedelenmelere yol açar. Bu belirtiler örneğin kalp kriziyle de çok uyuşur ya da kalp yetmezliğiyle de çok uyuşur. Yani buna yorulan, kalp yetmezliği ya da kalp krizi denilen birçok hadisenin da bu olma mümkünlüğü vardır. Onun için süratlice tedbir almak gerekiyor bu konuda” dedi. (DHA)