Fransa’da, Noel öncesi gevşeme sinyali ve tepkiler
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Salı günü yaptığı açıklamada karantinanın bu hafta sonu hafifletileceğini söyledi ve böylece Noel’e kadar …
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Salı günü yaptığı açıklamada karantinanın bu hafta sonu hafifletileceğini söyledi ve böylece Noel’e kadar mağazalar, tiyatrolar ve sinemaların yeniden açılacağını ve insanların tatili aileleriyle birlikte geçirebileceğini duyurdu. Türkiye’nin de mücadele verdiği ikinci dalganın en kötü günlerinin geride kaldığını belirten Macron, “Üçüncü dalgadan, üçüncü kez karantinaya girmekten sakınmak için gereken her şeyi yapmalıyız” dedi.
Televizyon yayını vasıtasıyla ulusa seslenen Macron, Fransa için ikinci dalganın en kötü günlerinin geride kaldığını ancak restoranlar, kafeler ve barların üçüncü bir dalgayı tetiklememek için 20 Ocak’a kadar kapalı kalacağını söyledi.
EKONOMİK ETKEN…
Sokağa çıkma yasaklarının Ekim ortasına kadar beklenen sonucu vermemesiyle 30 Ekim’de -17 Mart-11 Mayıs arası kadar sert olmasa da- kapsamlı bir karantinaya giren Fransa hafta başında bir ayı da doldurmuş olacak. Reuters’ın haberinde, Covid-19 nedeniyle hastaneye yatışlarda azalma olmasının pozitif etkisiyle, şirketlerin yaşadığı ciddi daralma ve finansal baskının birleşmesinin, kısıtlamaların mümkün olan en kısa sürede gevşetilmesi yönünde sonuç verdiği yorumu yapıldı.
Macron hükümeti ise ekonominin kademeli olarak açılacağının altını çiziyor. Cumartesi günü dükkanlar yeniden açılacak ancak insanların dışarı çıkmak için hala belgeye ihtiyacı olacak. Dışarıda bir saat yerine üç saat egzersiz yapmalarına izin verilecek olan insanlar evlerinin 1 kilometre yarıçapında değil artık 20 kilometre yarıçapında dolaşabilecekler.

Emmanuel Macron, “Noel tatilleri eskisi gibi olmayacak, orası kesin” dedi. Fotoğraf: Depo Photos
Fransa Cumhurbaşkanı, Aralık ortasında eğer yeni vaka sayısı 5 bin civarına inerse karantinanın tamamen kaldırılacağını ancak sadece akşam 9’dan sonra sokağa çıkma yasağı uygulamasının süreceğini belirtti. Fransa’da Salı günü 9 binin üzerinde yeni vaka açıklanırken toplam ölüm sayısı da 50 bini aştı.
Noel ve yılbaşı gününe kadar gevşeme bekleyen ve sevdiklerini görebilmek için ülke içinde seyahat izni çıkmasını bekleyen halk, Marcon’un bu yöndeki açıklamalarından sonra sonra umutlandı.
‘ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK, ORASI KESİN’
“Noel tatilleri eskisi gibi olmayacak, orası kesin” diyen Macron kamuya açık alanlarda bir araya gelinmesine Ocak’tan önce izin verilmeyeceğini ve kayak merkezlerinin de yine aynı tarihe kadar açılmayacağını belirtti.
Fransız yetkililer aynı zamanda halkın ilk dalgada olduğu kadar karantina kurallarına ve sosyal mesafeye saygı göstermediğini aktarıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde insanlarda gözlemlenen bıkkınlık halinin Fransa’da da etkisini gösterdiğinin ve ülkenin böylece Avrupa’da ikinci dalgayı en sert yaşayan ülke olduğunun da altı çizildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ulusa seslenirken karantinanın gevşetileceği yönünde mesajlar verdi. (Fotoğraf: Reuters)
UMUT IŞIĞI
Aşı hakkındaki gelişmeleri de aktaran Emmanuel Macron, Fransa’nın Aralık sonunda veya Ocak ayının başında aşılamaya, hassas durumda olanlar ve yaşlılar ile başlayacaklarını belirtirken “Bir umut ışığı” olarak bahsettiği aşının zorunlu olmayacağının da altını çizdi.
Macron hükümeti aşı programını ince eleyip sık dokuyor zira vakti zamanında yaşanan skandallar nedeniyle Fransız halkı, aşıya pek de güvenmiyor. Ipsos’un World Economic Forum için yaptığı araştırmasına göre Fransızların yüzde 59’u çıkarsa Covid-19 aşısı yaptıracağını söylüyor. Bu oran ABD’de yüzde 67, Birleşik Krallık’ta ise yüzde 85.
GÜVENİ SARSAN SKANDALLAR!
Yaşanan skandallar demişken geçmişe gitmekte fayda var. Fransızların aşıyla ilgili olarak yaşadıkları tereddütün kaynağı 2009’da H1N1 aşısı sürecine dayanıyor. Sipariş edilen 94 milyon dozun yalnızca 6 milyonu uygulanırken Pandemrix adlı H1N1 aşısının narkolepsi (karabasan) vakalarına neden olması ve bunun yanı sıra oldukça maliyetle olan süreçte halk sağlığı yetkilileri ile ilaç endüstrisi arasında çıkar çatışması olduğu şüpheleri gündemde yer almıştı.
Asıl büyük skandal ise 90’ların ortalarında yaşandı. Hepatit B aşısı kampanyası ile MS vakaları arasında temelsiz olsa da bir bağlantı kurulmuştu.
Fransa’da 1980’li yıllarda kan bankasına yapılan bağışlar sonucu çok sayıda insanın o kanlar nedeniyle HIV virüsü yüzünden hayatını kaybetmesi ülkede büyük yankı uyandırmış ve konu ile ilgili ihmali olduğu gerekçesiyle birçok görevli 90’lı yıllarda yargılanıp mahkum olmuştu.
2019’da ise Fransız ilaç şirketi Servier’in ürettiği, 2010 yılında yasaklanan ve yan etkilerinden dolayı yaklaşık 2 bin kişinin yaşamını yitirdiği ‘Mediator’ isimli zayıflama hapıyla ilgili dava açılmış ve mahkemede yargılanan 23 sanık, ‘ilacın yan etkilerini saklamak’, ‘ihmalkarlık’, ‘istemeden ölüme yol açmak’ ve ‘sakat kalmaya sebebiyet vermek’ gibi şikayetlerin de içinde yer aldığı 7 ayrı suçtan yargılanmakta.
Tüm bu skandallar ülkede bir güvensizlik ortamının oluşmasına da sebebiyet veriyor. Fransız hükümeti bu sebeple aşı kampanyası ile ilgili olarak emin adımlar atmanın ve halka da net mesajlar vermenin peşinde.
Bu Haberi Paylaş