16 yaşında baba katili oldu: Bizi öldürebilirdi

Olay, evvelki akşam saat 21.00 sıralarında, merkez Meram ilçesi Yenişehir Mahallesi Müjgan Sokak’ta tek katlı müstakil meskende meydana geldi. Ailenin en büyük çocuğu S.G., annesi E.G.’nin söylemi üzerine akşam saatlerinde börek yaptırmak için komşudan borç para aldı. Yaptırılan börek, aile fertleriyle yendikten sonra, 1’i kız 3 çocuk babası Ahmet Gökçe ve E.G. ortasında paranın geri ödenmesi konusunda tartışma çıktı. Ahmet Gökçe, eşi ile 2 oğluna şiddet uyguladı. Arbedede S.G., babasının yere düşürdüğü bıçakla, baba Ahmet Gökçe’yi göğsünden yaraladı.

İhbar üzerine adrese polis ve sıhhat grupları sevk edildi. Ambulansla Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Gökçe, hekimlerin tüm müdahalesine karşın hayatını yitirdi. S.G. de İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube grupları tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki süreçlerinin akabinde dün adliyeye sevk edilen S.G., çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Ahmet Gökçe, yapılan otopsinin akabinde dün Kurtuluş Mezarlığı’nda toprağa verildi. 

‘BABAM HER ZAMANKİ ÜZERE AĞIR ALKOL ALMIŞTI’

Tutuklanan S.G.’nin tabiri ortaya çıktı. S.G. tabirinde olayı şöyle anlattı:

“Olay günü ben babamdan evvel konuta gelmiştim. Annem bana börek yaptırmamı söyledi. Ben de börek yaptırmak emeliyle meskenden çıktım. Küçük kardeşim ile birlikte gitmiştim. Daha sonra konuta geldiğimde babam meskene gelmişti. Yeniden her zamanki üzere ağır alkol almıştı. Annem sofrayı kurdu, daima birlikte sofraya oturduk. Annem, babama ‘Börek pişirme parasını komşudan aldım, para ver de onu iade edeyim’ diye söyledi. Bunun üzerinde babam, alkolün de tesiriyle sobaya elini vurdu, ‘Para, mara yok’ biçiminde söyledi. Bunun üzerine annem, ‘Madem para yok, sana yemek de yok’ diyerek böreği önünden çekti. O sırada babam, sonlanarak sofrayı altüst etti. Annem, böreğin üzerine sürmek için oraya yağ koymuştu, babam o yağı alarak kardeşlerim yahut annemin üzerine döküp vurdu. O sırada ben ortaya girmeye çalıştım. Babam, annemin saçından tutup çekiyordu. Sonra babam konuttan gitti. Ben polisleri aradım, polisler olay yerine geldiler. Annem konutta yaşanan olayları polise anlattı. Annem, polislere ben artık tabir vermek için karakola gitsem, eşim gelir çocuklara bir şey yapar korkusuna gitmek istemediğini söyledi. Polisler de anneme bir evrak imzalatarak olay yerinden ayrıldılar.” 

‘BEN BIÇAĞI ELİNDEN ALMAYA ÇALIŞTIM’

S.G., tabirinin devamında, ”Daha sonra babam elinde iki şişe birayla meskene yine geldi. Kapıyı çaldı, annem, babama ‘Ahmet kapıyı açmayacağım, polisleri arayacağım’ dedi. Lakin babam, gitmediği üzere kapıyı tekmelemeye başladı. Bunun üzerine ben de kapıyı açtım ‘Baba gel, güzelce oturalım sakinleşelim’ diye söyledim fakat babam hiçbir halde sakinleşmeyip, annemi yeniden darbetmeye başladı. Bunun üzerine annem ‘Sen gitmiyorsan ben gidiyorum’ biçiminde söyleyip meskenden ayrıldı. Meskenimiz müstakil olduğu için sokakta bir süre beklemiş, sonra babam sakinleşmiş olabilir diyerek meskene geldi. Meskene geldiğinde babamın hala sakinleşmediğini görmesi sonrasında bu kere de annem ‘Ben eşyalarımı alıp gideceğim’ diye söyledi. Annem eşyalarını toplamaya başladı. Annem gardıroptan eşyaları alırken babam, annemin saçından asılarak yere düşürdü. Annem yerdeyken tekrar darbetmeye ve saçını çekmeye devam etti. Ben ortaya girmeye çalıştım. Annem salonun kapısını açtı, dışarı çıkmaya çalışıyordu. O sırada babam beni de iteledi. Ben fikir babam, annemin peşinden koştu. O sırada ben ve kardeşlerim, babamın gerisinden gidiyorduk. Babamın nereden bulduğunu bilmediğim bıçak çıkardı. Ben bıçağı elinden almaya çalıştım. O sırada bıçak yere düştü. Yerdeki bıçağı alıp savunmak isterken babam, kapüşonumdan tuttu beni çekti. O esnada ben de kendimi korumak hedefiyle bıçağı savurdum; lakin kaç sefer savurduğumu bilmiyorum. Savurduktan sonra biraz uzaklaştım. Sonra tekrardan baktığımda babam, kardeşlerim üzerine gerçek gidiyordu. Kan kaybetmesi sonrasında yere düştü ve bedeninde iki tane yara görmüştüm. Sonradan bir tane daha olduğunu polis ağabeyler söylediler. Olay büsbütün bu biçimde meydana gelmişti. Olaydan pişmanım. Ben babamın karşısına bu biçimde çıkmamış olsaydım tahminen babam bizleri öldürebilirdi diye düşünüyorum” dedi.

‘OLAY, YASAL MÜDAFAA’

S.G.’nin ailesinin avukatı Ahmet Erkan Soydoğan, olayın legal müdafaa olduğunu belirterek, “Olay yerine birinci raporlar geldiği prestijiyle maktulün 1.86 promil alkollü olduğu değerlendirilmiş ve maktul tarafından çıkarılan bıçakla müvekkilin annesi ve kardeşine karşı bir aksiyon gerçekleştirilmiştir. Maktulün çıkardığı bıçağın yere düşmesi sonucunda, müvekkilim bıçağı almış. Şayet müvekkil almamış olsaydı, kendisi ve ailesi öldürülmesi kuvvetli olasıdır. Yalnızca hukuken değil, vicdani ve etik açıdan kıymetlendirme yapılırsa, ailesine ve kardeşlerine karşı hücumda bulunan babayı müvekkilimin öldürmesi etik açıdan savunulabilir tarafı vardır” diye konuştu.