26 şahsa mezar olan Balanlı Apartmanı davasında karar aşikâr oldu

6 Şubat 2023’te meydana gelen sarsıntıda Battalgazi ilçesi İsmetiye Mahallesi’ndeki 5 katlı Balanlı Apartmanı yıkıldı. 26 kişinin enkaz altında kalıp hayatını kaybettiği, 14 kişinin ise yaralandığı ‘Balanlı Apartmanı’na ait Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

10 sanık hakkında, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma’ cürmünden 22’şer yıl 6’şar aya kadar mahpus istemiyle dava açıldı. Malatya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklardan inşaat mühendisi Bülent Yeroğlu, belediyede devrin misyonlu mühendislerinden Ahmet Özer, belediyede devrin misyonlu memurları Alper Yiğit, Şazi Doğdu, Şükrü Karaca katıldı. Latif Yıldırım, Mustafa Bingöl, Duran Özdemir, Yusuf Kılıç ve Ahmet Turan Üzmez ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada kelam alan belediyede devrin misyonlu mühendislerinden Ahmet Özer, burada yargılanmaktan ve sanık durumunda olmaktan utandığını tabir ederek, ”30 yıla yakın kamu çalışanıyım. Malatya’da elimin değmediği bina yoktur. O devir 3 kişi ile belediyede yapı ruhsatlarını incelerdik. Her can bizim için elbette değerlidir. Yaşanan bu afet sonrası kent merkezinde 800 kişi hayatını kaybetti, vilayet genelinde ise 1237 kişi. Öteki vilayetlere nazaran daha az vefatımız olmuştur. Yani biz yaptığımız misyonla bu durumu en asgariye indirmişiz. Ben vazifemi yaptığımı düşünüyorum. Uzman raporunda belediyenin vazifesi idrak edilememiştir. Çok daha sağlıklı ve adaletli bir karar olmasını temenni ediyorum. Vereceğiniz karar şamil bir karar olacaktır” dedi.

O periyot belediyede vazifeli memur Alper Yiğit ise mahkeme liderinin bina üzerine yapılan çekme kata ait yeni bir statik projenin hazırlanıp hazırlanmadığı istikametindeki sorusuna, “O vakit çekme kat için yeni bir statik proje istenmiyor yapılmıyordu. Yapılsa bile istemek bana düşmüyordu. O yıllarda yapılan bütün binalarda çekme kat için statik proje yoktu. Yerinde denetleme vazifemiz yoktu. Ben yalnızca 4’üncü kat 16 No’lu dairenin yapı ruhsatını imzaladım” karşılığını verdi.

“2000 SONRASI HAZIRLADIĞIM PROJELERDE SORUN OLMADI”

İnşaat mühendisi Bülent Yeroğlu da ”Ben 1995 yılında buranın yalnızca statik projesini 5 kat olarak hazırladım.1997 yılında tekrar tadilat edilen binaya dubleks kat yapılmış ve bununla ilgim yok. Yeni bir statik proje benden istenmedi. O devirde yer etüdü istenmiyordu. 35 yıldır proje hazırlıyorum. 2000 sonrası yaptığım projelerin hiçbirinde sorun olmadı. 2000 öncesi ise yüzde 5’lik bir sorun oluştu. Uzman raporunda hiçbir kusurum yok. 25 davadan yargılandım. Bu davalardan ötürü da birinci devirlerde 1 yıldan fazla cezaevinde kaldım. Bu bina 2020 Elazığ sarsıntısına maruz kalmıştır. Bina sakinlerinin daha evvelki beyanlarında kolon kesildiği, Elazığ zelzelesinde ağırdan az hasara döndüğünü belirtmişlerdir. Beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.

İnşaat mühendislerinden Şükrü Karaca da beraatını talep ederek, “Benim misyonum binanın mimari yapıya uygun olup olmadığını denetim etmekti. Bina inşası 1995 yılında başlamış, 1997 yılında büyük bir kısmın biten binaya yine tadil yapılmıştır. 1998 yılında belediyede vazifeye başladım. Bina da 1999 yılında bitti. Ben binanın mimarisini büsbütün idari olarak, idari işler olarak içerisindeydim. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

Mahkeme heyeti duruşmaya verdikleri 2 saatlik ortanın akabinde kararı açıkladı. Kararda; Ahmet Turan Üzmez ve Bülent Yeroğlu’na 13’er yıl 9’ar ay mahpus cezasıyla tutuklanmaları kararı verildi. Duruşmaya katılan Yeroğlu kolluk kuvvetleri tarafından salonda tutuklandı, Ahmet Turan Üzmez’in ise yakalanması kararı verildi. Başka sanıklardan Mustafa Bingöl 9 yıl 5 ay 10 gün, Alper Yiğit 8 yıl 10 ay 20 gün, Duran Özdemir 8 yıl 10 ay 20 gün, Şükrü Karaca 8 yıl 10 ay 20 gün, Ahmet Özer 9 yıl 5 ay 10 gün, Yusuf Kılıç 7 yıl 4 ay 10 gün mahpus cezasına, Şazi Doğdu ve Latif Yıldırım’ın ise beraatına hükmedildi.