Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının ebediyen yanındadır

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 42. kuruluş yıl dönümü ve 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle, başşehir Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmigeçit merasimine katıldı.

Törende konuşan Yılmaz, 15 Kasım 1983’te Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın KKTC’nin bağımsızlığını dünya ve tarih önünde ilan ederek Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve egemenlik iradesini ortaya koyduğunu söyledi.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti, büyük Türk milletinin ayrılmaz kesimi olan Kıbrıslı Türklerin, egemenliklerinden ve özgürlüklerinden asla vazgeçmediklerinin ve vazgeçmeyeceklerinin teminatıdır.” diyen Yılmaz, bugünlere gelinmesi uğruna destansı bir çaba ortaya koyan merhum Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekatı kahramanları ile Kıbrıs problemi ve Kıbrıs Türk halkının egemenlik gayreti uğruna hayatlarını feda eden Mehmetçik ve mücahitleri rahmetle ve minnetle andığını söz etti.

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN VARLIĞI İLE KIBRIS AKDENİZ’DE BİR İSTİKRAR ADASI OLMUŞTUR”

Yılmaz, hala hayatta olan gazilere, mücahitlere ve Mehmetçiğe en derin şükranlarını sunduğunu lisana getirerek, Türk Direnç Teşkilatına takviyeleri ve memleketler arası hukuk alanında garantörlük bağlamında sağladıkları çok değerli kazanımlar nedeniyle merhum Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Güçlü’yü hürmetle yad ettiğini lisana getirdi.

1974 Barış Harekatı’na liderlik yapan merhum Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı rahmetle ve şükranla andığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

“Tüm bu tarihi adımlar yalnızca Kıbrıs Türk halkına değil Rum halkına da, Ada’nın tamamına barış, huzur ve refah getirmiştir. Etrafında çeşitli jeopolitik tansiyonlar ve çatışmalar yaşanırken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığı ile Kıbrıs Akdeniz’de bir istikrar adası olmuştur. Gazze başta olmak üzere, bölgemizde ve dünyada yaşanan birçok insani trajedi, Kıbrıs davasında elde edilen kazanımların müstakil bir devlete ve siyasi eşitliğe sahip olmanın ne kadar bedelli olduğunu bugün çok daha net ortaya koymaktadır.

Elbette ki Ada’nın tamamına yönelik olarak herkesin yararına olacak işbirliklerine, eşit siyasi egemenlik temelinde olumlu yaklaşıyoruz. BM yerinde belirlenen alanlarda somut adımlar atılmasının bekliyoruz. Tüm dünya bilsin ki Anavatan ve garantör Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974’te, 15 Kasım 1983’te yanındaydı, bugün de yanındadır, yarın ve ebediyen her şartta yanında olmaya devam edecektir. Bugün burada yan yana duran ay yıldızlı bayraklarımız birlikte atan kalplerimizin, tasada ve kıvançta birliğimizin, omuz omuza yürüdüğümüz güçlü, inançlı ve müreffeh geleceğimizin en büyük nişaneleridir.”

“HERKES BİLSİN Kİ KIBRIS TÜRK HALKININ DAVASI BİZİM DE DAVAMIZDIR”

Cevdet Yılmaz, Rum tarafının iştirak devletini silah zoruyla ortadan kaldırmasının üzerinden 62 yıl geçtiğini hatırlatarak, bu uzun süreçte, 1968’den bu yana yürütülen müzakerelerde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil için samimi irade ortaya koyan tarafın sürekli Kıbrıs Türk tarafı olduğunu söyledi.

Tüm baskılara ve haksızlıklara karşın barış arayışından vazgeçmediklerini, Ada’nın iki asli ögesinin eşitlik temelinde bir ortada yaşayabileceği bir tertip için efor gösterdiklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Geçmiş birçok deneyimin ışığında Rum tarafının tahlil iradesi bulunmadığı açıktır. Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkıyla siyasi gücü ve refahı eşitlik temelinde paylaşmaya hiçbir periyotta razı olmadılar. Kıbrıs Türk halkını kendi yapılarına eklemlenecek bir topluluk, siyasi eşitliğe sahip olmayan bir azınlık üzere görme anlayışı ise hiç değişmedi. Ada’da adil, kalıcı ve sürdürülebilir tahlilin yolu Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan hükümran eşitliğinin ve eşit memleketler arası statüsünün milletlerarası toplum tarafından tescil edilmesinden geçmektedir. Hakikaten Sayın Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Genel Heyeti’ne hitaplarında, son dört yılda dört kez memleketler arası toplumu KKTC’yi tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilgiler kurmaya davet ettiler.

‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ismini gasbeden Rum tarafı, 60 yıldır kendi sorumluluklarını gizlemeye ve Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlıkları derinleştiren bir tavrı sürdürmeye devam etmektedir. Son 20 yıldır bu yaklaşımı Avrupa Birliği üyeliklerini tek taraflı politik bir araca dönüştürerek daha da pekiştirmişlerdir. Çünkü Kıbrıslı Türklerin eşit ve hükümran başka bir halk olduğunu kabullenmek istemedikleri üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Anavatan ve garantör Türkiye ile gönül ve ülkü birliği içinde olmasından da rahatsızlık duymaktadırlar. Herkes bilsin ki Kıbrıs Türk halkının davası bizim de davamızdır, ortak ulusal davamızı savunmayı ve KKTC’nin hak ettiği pozisyona ulaşması için kararlılıkla gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz.”

Yılmaz, KKTC’nin siyasi eşitliğine ve güvenliğine takviye olmak ne kadar değerliyse, ekonomik kalkınmasına dayanak olmanın da Türkiye için tarihi bir sorumluluk, ortak bir mukadderatın ve ulusal davanın ayrılmaz bir kesimi olduğunu belirterek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması, kendine yetebilen, global koşullarla uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik sisteme sahip olabilmesi amacına kararlılıkla bağlıyız.” diye konuştu.

“KIBRIS’IN OVALARINA RAHMET TAŞIMA ÇABASI İÇİNDEYİZ”

Gençler başta olmak üzere, üreten ve teşebbüsçü bir ekonomik yapının kuvvetlenmesinin öncelikli amaçları ortasında olduğunun altını çizen Yılmaz, muhtaçlık duyulan alanlarda yatırımları ve projeleri, KKTC hükümetiyle istişare ve eşgüdüm halinde yürütmeye kararlılıkla devam ettiklerini bildirdi.

Yılmaz, bu çerçevede her yıl imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Mutabakatları ile Kıbrıs Türk halkının hayat standartlarını yükseltecek projelerin hayata geçirildiğini aktararak, mutabakat kapsamında yer alan projelere de sürat kesmeden devam ettiklerini tabir etti.

Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da temelini attığı Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile tamamlanma aşamasındaki Güzelyurt Hastanesi dahil olmak üzere, Kıbrıs Türk halkının gereksinimlerine karşılık verecek sıhhat yatırımlarını sürdürdüklerini anlatan Yılmaz, spor tesisleri, kapasitesi 7026’ya ulaşan yurt imkanları, teknolojik girişimciliği destekleyen faaliyetlerle gençlerin yanında olduklarını söyledi.

Yılmaz, Ada’da eğitimin güçlenmesi ismine okulların fiziki ve teknolojik altyapısının kuvvetlendirilmesi için takviye sağladıklarını anımsatarak, son 3 yılda 30 okulun bakım tamir işlerinin tamamlandığını, halihazırda 34 okulda bakım-onarım ve ek yapı/derslik gereksinimleri kapsamında çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Hükümetler ortası protokol ile bir yıllık bir süreçte, KKTC’de yüksek süratli fiber internet hizmeti sağlanarak, Kıbrıs Türkü’nün günlük hayat kalitesinin yükseltileceğini lisana getiren Yılmaz, birebir vakitte, turizmden ulaşıma, üretimden hizmet bölümüne kadar her alanda KKTC iktisadının dijital dünyaya entegre olacağını kaydetti.

Yılmaz, e-Devlet uygulamalarını yaygınlaştırma eforu ile birlikte bu altyapıların KKTC’nin bilişim adası olma vizyonuna katkı sunacağına işaret ederek, dijitalleşmede atılan bu adımların, haksız ve insanlık dışı izolasyonlara karşı da son derece manalı bir karşılık olacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 Temmuz’daki ziyaretlerinde açılışı yapılan Lefkoşa Kuzey Etraf Yolu Köprülü Kavşağı ve İlişki Yolları Projesi’nin kara yolu yatırımlarında son halkalardan birini teşkil ettiğini belirten Yılmaz, “KKTC Karayolu Master Planı çerçevesinde çeşitli ortak projeleri peyderpey hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 213 kilometre bölünmüş yol, 433 kilometre tek yol ve 176 kilometre üçüncü sınıf yol olmak üzere şimdiye kadar 822 kilometre yol tamamlanarak Kıbrıslı Türk halkının hizmetine sunulmuştur.” halinde konuştu.

Yılmaz, Güzelyurt Soğuk Hava Deposu Entegre Tesisleri üzere tarım ve hayvancılık projeleri sayesinde Kıbrıslı Türk çiftçilerin çalışmalarına katkıda bulunduklarını lisana getirerek, şöyle devam etti:

“Yaşamsal bir muhtaçlık olan içme suyu meselesini, Anavatan’dan suyu deniz altından taşıyarak nasıl çözdüysek, Tarım Master Planı kapsamında sulama projeleri ile Kıbrıs’ın ovalarına rahmet taşıma çabası içindeyiz. Turizm kesimindeyse 16 Mayıs tarihinde lansmanı yapılan Ada Kıbrıs projesi kapsamında tesirli tanıtımlar yürütüyoruz. Bu hamlelerimizle turizminin güçlenmesine, Kıbrıslı Türk gençlerimiz için yeni istihdam alanlarının açılmasına ve iki kardeş ülke ortasındaki turizm hareketliliğinin artmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.

KKTC’nin turizm, eğitim, teknoloji ve dijitalleşmeyle öne çıkması ve tüm kesimleriyle kalkınması için, KKTC’den kamu ve özel kesim paydaşlarımızla istişare halinde takviyemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Gelecek periyotta de Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümet ile istişare içinde şekillendireceğimiz ekonomik ve mali işbirliğimiz çerçevesinde güç, zelzele ve başka afetlere hazırlık, girişimciliğin geliştirilmesi başta olmak üzere, birçok alanda yeni çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.”

Fikir ve gönül birliği içinde hareket edildiği sürece, üstesinden gelinemeyecek zorluk, aşılamayacak mani olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Kıbrıslı Türkler haksız izolasyonlarla yıldırılmaya çalışılsa da, bizler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda kalkınması için elbirliğiyle çalışmaya devam edeceğiz. Bu gayretimiz Kıbrıs Türk halkının hayat standartlarını yükseltmek, hükümran bir devlet olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliğini, istikbalini ve refahını ebediyen teminat altına almak içindir. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkı yanınızdadır, her vakit da yanınızda olmaya devam edecektir.” tabirlerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC’nin 15 Kasım Cumhuriyet Bayram’ını kutladı ve “Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Yaşasın gönül birliğimiz ve kardeşliğimiz.” dedi.