Solskjaer’den Beşiktaş itirafı! ‘Gönderileceğimi düşünmüyordum’

Beşiktaş’ın eski teknik yöneticisi Ole Gunnar Solskjaer, siyah-beyazlılardaki devrine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Mancheser United’ın efsane oyuncuları Roy Keane, Paul Scholes ve Gary Neville’ın yer aldığı bir YouTube kanalına konuşan Solskjaer, Türkiye’deki günleri için ‘roller coaster’ benzetmesinde bulundu.

Tecrübeli teknik adamın açıklamaları şu halde;

Beşiktaş teklif yapınca biraz araştırma yaptım. Kulübün tarihini biliyordum. Onlarla daha evvel 2 defa konuşmuştum. Kabul etmeden evvel 1 sene, sonra 6 ay evvel konuşmuştum. Öteki bir lider vardı. O lider da sonra gitti. Sonra şimdiki lider teklif yaptı. Bir müddettir futbolun dışındaydım. Çok büyük bir kulüp teklif yapmıştı. Kendi kendime ‘kabul et, git ve tadını çıkar’ dedim. Ben yaptığım işte güzeldim, elimden geleni yaptım. Birinci dönemimizde değerli bir form grafiği yakalamıştık ve neredeyse elemede oynamadan, direkt Avrupa’ya gitme hakkı kazanacaktık.

‘BU VAZİFE EĞLENCELİ…’

Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra UEFA Şampiyonlar Ligi için çalıştım. Teknik gözlemci olarak misyon yaptım. Kimi karşılaşmalarla ilgili yazılı raporlar hazırladım. Kimi karşılaşmalarda ise ‘Maçın Adamı Ödülü’nün sahibini belirledim. Örneğin, Arsenal – Atletico Madrid maçı için görüntü tahliller hazırladım, kimi raporlar yazdım, taktikler, geçişler vs. eğitim görüntüleri için hazırlıklar yaptım. Bu misyon eğlenceli. Ücretsiz maç biletleri, parasız uçuşlar…

‘KESİNLİKLE FANTASTİKTİ’

Türkiye günleri ‘roller coaster’ üzereydi. Mutlaka fantastikti, olağanüstüydü. Hem âlâ hem makûs günlerde taraftarlar çok tutkuluydu. İstanbul’da yaşamak, Türkler ile bir ortada olmak muhakkak fantastikti.  Ben sakin bir adamım. Fakat onlar kazandıklarında çok yüksekteler, kaybettiklerinde çok dipteler. Ben asla ne çok yüksekte ne çok tabanda olurum. Onlar ise çok tutkulular. Örnek vermek gerekirse bir maç kazanınca parti oluyordu, bir maç kaybedince ise herkes ölüyordu.

‘BEŞİKTAŞ MÜKEMMEL BİR KULÜP’

Benden evvelki 6-7 teknik yöneticiden daha uzun kaldım diyebilirim. Beşiktaş, harika bir kulüp. Beşerler süper. Katiyetle her şeyi çok sevdim Beşiktaş’ta. Stadyumdaki atmosfer inanılmaz, çılgınca. Galatasaray ve Fenerbahçe’yi konutumuzda yendik, inanamazsınız atmosfere. O anlarda en düzgünü oluyorsunuz. Lakin mesela Avrupa’da bir maç kaybettik. Eleme turuydu. İlk lig maçını kazanmıştık. Sonra Konferans Ligi’nde o eleme çeşidini maçını kaybettik ve gittik.

‘GÖNDERİLECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORDUM’

Konferans Ligi eleme maçını kaybettikten sonra gönderileceğimi düşünmüyordum. Maçtan evvel, maç günü liderle bir yemek yemiştik. Bir gece evvel Manchester United, kupa maçında Grimsby’e kaybetmişti. Bu çeşit şeyler futbolda oluyor yani. Bu husus açıldı yemekte. Biz de İsviçre kadrosuyla oynuyorduk. Tahtaya vurdular ve ‘İnşallah bizim başımıza gelmez’ dediler. Yemekten 6-7 saat sonra ise ofisinde konuştuk, üzgündük, sarıldık ve birbirimize ‘görüşürüz’ dedik.

AYRILIŞ ANINI ANLATTI

Basın toplantısındaydım. Bitirir bitirmez ‘Başkan seni görmek istiyor’ dediler. İki ihtimal vardı. Birincisi gönderilmekti. İkinci ise ulusal ortaya gidiyorduk, yurt dışında bir yerlere gidecektik fakat… Muhtemelen vazifemden alınacağım dedim kendi kendime. Tüm idare oradaydı. Hepsiyle hala çok uygun münasebetlerim var. Sonuçlar âlâ değildi ve hususun ferdî olarak benle bir alakası yoktu. Futbolda işler bu türlü yürür. Benim hislerim kıymetli değil ki. Bunu yapmak istediler, ben de tamam dedim. Sorun yok.